Atinalı stragetos Perikles, Atina şehir devletini çok büyük bir donanma gücü haline getirerek, vergi sistemini geliştirmiş ve bütün şehirleri adına Atina hukuku denilen tek bir yapı altında birleştirerek Attika- Delos Deniz Birliği adı altında toplamıştı.

S. Vedat Karaarslan Arkeolog- Y. Mühendis

M.Ö. 454 yılında günümüzde turizme açık olmayan sadece devlet görevlilerinin girebildiği Delos Adası'ndaki hazine Atina'ya taşınarak Hellenotamai adı verilen devletin vergi görevlilerinin denetiminde kullandırılıyordu. Atina Akropolis'deki başta Parthenion heykelleri olmak üzere büyük inşaat faaliyetleri yapılmış, Delos Adası'nda doğduğuna inanılan ve adına kehanet merkezi bulunan Apollon yerine Athena kısaca bir Atina kültürü oluşturulmaya başlanmıştı. Akropolis'te bulunan Erekhtheion m.ö. 430 yılında yapılırken Athena Nike Tapınağı ise m.ö. 427 yılında yapılmıştı.    

Ancak ağır vergi yükleri karşısında ve bu gelirlerin Atina'ya aktarılarak refah ve zenginliğin bu şehirde oluşmaya başlaması Taşoz ve Sisam adalarındaki isyanları sonra Lykia ve Karia'nın birlikten ayrılması üzerine ve Atina'nın çevre şehirler üzerine egemenlik kurma hevesi sonucunda m.ö.431 yılında Attika-Delos Deniz Birliği dağılır.

Bu tarihten sonra Atina, Perslere karşı tek ve Spartalılara karşı 27 yıl sürecek (m.ö.431-404) bir savaş içine girecekti. Mızrakçı Atinalılar, baltacı ve okçu Spartalılarla (Lakedamion) savaşacaktı. Spartalılar Atina'nın hemen yanındaki vazo yapımı ile ünlü  Attika'yı kuşatırlar ve Attikalılar Atina'ya göç etmek zorunda kalırlar. Tarihçi Thukydides Atina'ya göç eden Attikalıları aşağılayan ifadelerle Sparta öncülüğündeki Peloponnes Birliği askerlerinin Attika'da 40 günden daha fazla kaldıklarını yazmıştır.

Yunan şehir devletleri olarak Sparta ile Pers İmparatorluğu'na karşı kurulan Delos Birliği adı altında bir güç haline gelen Atina arasındaki Peloponnes Savaşları m.ö. 431 yılında daha çok kara savaşlarını seven Sparta Ordusu'nun deniz savaşlarını tercih eden Atina'nın hemen yanındaki Attika'yı kuşatması ile doruğa ulaşmıştı. Sparta Ordusu saldırılarını daha çok mevsimsel ürünlerin örneğin zeytinlerin olgunlaşmasına dönemine rast gelmesine dikkat ediyor, çiftlikleri yakıyor, hasatları toplarken Atina ise Sparta Ordusu ile karada karşılaşmaktan fazla surların içine çekilmiş vaziyette Peloponnes kıyılarını donanması ile vuruyordu.

Günümüzde arkeologlar Thukydides 'in bu savaşlar ile değerlendirmelerine ihtiyatla yaklaşırken, Thukydides'e dayanarak bilgi aktaran Plutharkos ve Diodoros'un aktardıklarını da bu ilişki nedeniyle fazla kanıt olmadığı gerekçesi ile yetersiz bulurlar.

Bunda en büyük yanılgı, strategos (baş komutan) olarak görevine m.ö.429 yılına kadar devam eden üstün yetenekli Perikles'in veba hastalığına yakalanmış olması idi. Günümüzde yapılan antik DNA çalışmalarında ise çene ve dişlerden elde edilen antik biyolojik analizleri salgın bir tifo hastalığının olduğunu göstermektedir.

Bütün bu değerlendirmelere karşın veba Atina'ya Sahra Altı Afrika'dan Pire Limanı vasıtası ile gelmişti. Salgın 300 bine yakın insanı öldürmüştü.

Thukydides hastalığın belirtilerini 'başta ateş, gözlerde kızarıklık ve iltihaplanma, boğaz ve dilde kanlanma, nefes almada zorluklar, öksürme, kusma, öğürme, şiddetli kasılmalar' olarak tanımlamıştı. İnsanlar vücutlarındaki yüksek ateş dolayısıyla elbiselerini çıkarmaya başlamışlardı.

Günümüzde m.ö.430 da Atina'daki bu salgın hastalığın ne olduğu konusu hala bir muamma görülmesi ile birlikte hastalığın ebola (Kongo'daki Ebola Nehri yakınlarında ortaya çıkan ateşli hastalık), tifo, çiçek, kızamık, bubonik veba (hıyarcıklı veba), kolera, grip, ergot zehirlenmesi (çavdar mahmuzu zehirlenmesi) ya da bir hayvan hastalığı olma ihtimalleri üzerinde durulmaktadır. Bu olaydan günümüz doktorlarının çıkarması gereken çok büyük dersler olduğuna inanıyorum

OSTRAKİSMOS OYLARI 

Ancak şurası bir gerçek ki tarihçi Thukydides'in aynı adlı dedesi Melesias'ın oğlu Thukydides, Perikles'in en büyük politik rakibi olarak bir 'ostrakismos' du. Ostrakismosluk [2] ya da çanak çömlek mahkemesi, Atina'da çok güçlenen vatandaşları şehirden uzaklaştırmak için adlarını çanak çömlekler üzerine yazılarak deşifre edilmesini ve şehirden uzaklaştırılmasını sağlayan bir yöntemdi. Tarihçi Thukydides kitabında 'Lakedaimonlulara (Sparta) ünleyiciler göndermeyi bırakın, bugünkü felaketlerin altında da ezilmeyi bırakın' ve 'entrikalarla uğraşmayı bırakın' diyerek bir ostrakismos olan dedesi Thukydides'i de hedef alan ifadeler kullanmıştı.  

Günümüzde tıbbın babasının Hipokrat değil Atina'daki veba ya da ne olduğu hala anlaşılamayan salgın hastalığını en ince ayrıntılarına kadar anlatan Thukydides'in olması önerilmekte ise de halen Philadelphia Üniversitesi Müzesi'nde bulunan 'Sümer'  lere ait adı bilinmeyen bir hekimin yazmış olduğu bilinen en eski tıp el kitabını kaleme alan doktor tıbbın babası olmalıdır. Bu tıbbi el kitabı Nippur'da ele geçmiş bir tablet üzerine ilaçların ana maddeleri hayvansal ve bitkisel özellikleri ile meçhul Sümerli doktor tarafından yazılmıştı.  

Perikles'in ölümünden sonra M.Ö. 421 yılında Nikias Barışı ile mızrakçı Atina ile baltacı/okçu Sparta arasındaki savaşın sona ermesini sağlayan gerekçelerden bir tanesi de henüz ne hastalığı olduğu bilinmeyen bu salgının veba mı yoksa bir virüs mü olduğu hala tartışılma konusu olmaya devam ediyor.

ARKEOTEKNO   

[1]  DNA ların analizinin ancak RNA üzerinde bir virüs taraması ile desteklenebileceği bulgusu bugün için en doğru kanıtların ispat edilmesi için gereklidir. Virüslerin ise çok kısa ömürlü olduğu bilinmektedir.

[2] Devlet içinde tehdit oluşturan bir yurttaşın suç yüklenmeden şehir dışına sürgüne gönderilmesi. Halk Ostrakismos mahkemesine gelerek tehdit eden kişinin adını çanak çömlek üzerine yazardı, en fazla adı yazılan kişinin 10 gün içinde 10 yıl süre  için şehri terk etmesi sağlanırdı. Kleisthenes'in Solon yasalarına ek olarak çıkardığı bir yasadır.