'Ciğeri beş para etmez', 'ciğersiz' 'ciğerini sökerim' gibi deyimlerin kökeni antik çağlar ya da öncesinde aranacak ise bunun nedeninin karaciğerin insan vücudundaki öneminin binlerce yıl öncesinde bilinmesinde yatar... Asur dilinde ciğerin karşılığı kabittu, aynı zamanda huy, mizaç anlamına da gelir... Ciğerin yüzeyi ise pantu olarak (ba) adlandırılırdı...

(https://tr.pinterest.com/pin/333688653618246114/) [9]

Ruhun anatomik olarak insan vücudunun hangi bölgesinde bulunduğu eski çağlardan bu yana tartışılan bir konudur. Mısırlılar beynin işlevsiz olduğunu düşünerek diğer organlar ile birlikte cesetten ayırıp sadece böbrek ve kalbi bırakarak tahnit (mumyalama) yaparlardı. Çünkü mumyalanan cesetler için kalp ve böbrek gibi organların kişinin öte dünyada yaşamını sürdüreceğine inanırlardı. Babilliler, insan ruhunun karaciğerde oturduğuna inanırdı ve karaciğeri 'ruhun oturağı' olarak tanımladılar ve falcılığı başlatan ilk toplum oldular...Babilliler yıldızlar ve gezegenler ile karaciğer arasında astrolojik ilişki olduğuna inanırlardı...

Ünlü Romalı düşünür Marcus Tullius Çiçero (d.M.Ö. 106- ö. M.Ö.43) ' Falcılığı kullanmayan ne bir toplum ne de bir kral vardır' demişti...

Bir antik çağ mitolojisine göre Prometheus kestiği hayvan etlerini bir işkembeye doldurur ve kemiklerini bir yağa bürüyerek içine toplu halde Zeus'a sunarak bunlardan istediğini yemesini söyler. Zeus, yağa sarılı kısmı alır ancak daha sonra sununun içindeki kemikleri görür ve çılgınlaşarak bundan böyle insanlara ateş vermeyeceğini ve insanlığa bahşedilen geriye kalan işkembe içindeki etleri pişiremeyeceklerini söyler. Ancak Prometheus, Hepaistos'dan ateşi alarak insanlığa verir. Buna kızan Zeus Prometheus'u Kafkas Dağlarında bir tepede bağlar ve bir kartalı O'nun ciğerini yemesi için görevlendirir. Ancak kartal Prometheus'un karaciğerini yedikçe karaciğer kendisini yeniler. Günümüzden 2700 yılı öncesindeki bu mitolojik öyküde de karaciğerin önemi ve bugünkü bilgilerimize göre vücudun kendini yenileyebilen bu organın özelliği nasıl biliniyordu? Avustralya yerlileri düşmanlarının gücünün toplandığına inandıkları öldürdükleri insanların böbrek yağlarını çıkararak vücutlarına sürmek suretiyle onların güçlerinin kendilerine geçeceğine inanırlardı. Bugün de biliyoruz ki böbrek yağlarının sardığı böbrek üstü bezlerinin salgıladığı hormonlar kalbin yeniden çalıştırılması gibi insan yaşamı üzerinde en etkili ve en önemli görevleri ifa eder...

Bütün bu mitolojik gizlerle dolu ancak gerçek olan tıbbi bilgileri insanların en eski çağlardan bu yana nasıl oluyor da bildikleri hala bir muamma olarak araştırılması gereken konulardır.

Beyin vücudumuzun işletim sistemi ise görüntüsü, şekli ve rengi ile donanımlı bir organ olan karaciğer canlılarda hayati öneme sahip bir organ olarak, vücudun sigorta sistemi olarak tanımlanabilir...Bunun nedeni genellikle sinsi olarak gelişen karaciğerhastalıklarının nörotransmitterlerin beyin konsantrasyonlarını etkileyerek majör depresyonlara neden olup bunun sonucunda insanların depresyon, mani, demans, deliryum ve psikoz gibi hastalıklara yakalanıyor olmasıdır. Karaciğer şekil olarak 3 yüze benzeyen piramit şeklinde ve iç organ olarak kaburgaların hemen altındadır. Fonksiyonel olarak işlevini yapamaz ise vücuttaki tüm organlar etkilenir: Bu nedenle günümüzde karaciğer rahatsızlıkları tıbbi açıdan hepatolog ve psikiyatristler tarafından takip edilir... [1] Çin tıbbında insan vücudundaki 9 enerji sisteminden [2] bir tanesi olan meridyenlerin izi, karaciğer için sağ ayak parmak ucundan başlayarak bacağın iç kısımlarını yukarıya doğru takip ederek meme uçlarının hemen altında sonlanır.

Bütün bu özelliklerin eski çağlardan bu yana bilinip bilinmediği bir muamma olarak hafızalarımızın bir köşesinde hep müphem olarak kalacak olsa da tıbbi adı Hepatoscopia olan Karaciğer falı, karaciğerin ılık kanı oluşturmuş olmasının anlaşılmasından dolayı [3]  önce Mezopotamya'da özellikle kanın toplandığı yer olarak ruhu temsil ediyor olması düşüncesine dayalı olduğu zannı ile M.Ö 2000 de Babilliler, Asyatik bir kavim olan Hurriler'e buradan Hititlere daha sonra Etrüsklere kadar uzandığı arkeolojik yönden kanıtlanmıştır.

İnsanda ciğerin önemi yiğitlikle de derecelendirilen bir öneme sahiptir. Hitit Kralı I. Hattuşuli'nin Vasiyetnamesinde 'sizin karaciğerininiz, dalağınız ve duygunuz bir bütün olarak düzenlenmiştir, üstünlük taslamayın, aranızdan hiçbir düşman çıkmasın....' şeklinde [4] devam eden cümledeki anlamlar günümüze kadar gelen 'ciğeri beş para etmez, ciğerini okumak, ciğerimin köşesi,ciğerci sırığı' gibi onlarca atasözünün günümüze kadar ulaşmasına neden olmuş...Hititlerde karaciğer falı, geleceği okumak anlamında kehanet amaçlı olarak uygulanamaz oluşu ve olmuş bir olayın nedenlerinin araştırılması üzerine kurulu iken Babil ve astrolojik mesajlar içeren madeni olarak yapılmış karaciğerin üzerindeki girinti çıkıntılı bölgelere yazılan kralların adlarının okunduğu Etrüsk falcılığında ise geleceğe yönelik olacak olanların nedenleri ve nasıl olacakları öğrenilirdi....[5]

Falcılığın başlangıcı olarak Babil orijinli kişiler lu-HAL (ciğer falcısı) , lu-AZU(doktor, ciğer falcısı) Hititlerde yönetici sınıfı için hazırlanan törende canlı bir koyunun üzerine elini koyar ve fal bakılmasını isteyen kişiye 'eğer dilerse ciğer falına baksınlar' diye fal okuma törenini başlatır...

Station: Yer, durak, merkez- Path: Yol, geçit, rota- Crucible (top surface): Üst yüzey- Strength: Güç. kuvvet, direnme gücü- Gate of Palace: Saray kapısı- Well Being: İyilik,sıhhat, afiyet- Gall Bladder: Safra kesesi- Pouch: Kese, torba-Path on the left of the left bladder :Safra kesesinin solundaki geçit, yol- Base of the Trone: Taht kaidesi- Finger: Parmak- Increment: Ur, Büyüme- Yoke:Bağ, çatal- Weapon: Silah

Koyunun kesilmesi sonucunda karaciğer falı bakımını talep eden kişiye kesilen koyunun karaciğer getirilerek Babililerde Baru adı verilen lu-Hal ya da lu-Azuolarak tabir edilen kişiler [6] ciğer üzerindeki numaralandırmaya göre tanımlanan bölgeleri ilgili kişiye anlatmaya başlar:

Eğer station kısmı koyu bir ip şeklinde çizgi halinde ise bulunulan yere örneğin Hattuşa'ya büyük bir ordu tarafından saldırı olacağını, station kısmı parça parça ülkenin bölünmeye kadar gidecek bir sonunun olabileceği ve kral ya da kraliçenin öleceği, station kısmı beyaz lekeler ile kaplı ise yağmur yağmayacağına delalet eden güneşli günlerden dolayı Adad'ın da yağmur yağdırmayacağı ve açlık/kıtlığın ortaya çıkacağını, safra kesesi çok sıvı dolu ve zarı bırakmaz ise bir kişinin şehre gireceği ve burayı terk etmeyeceği, safra kesesinin üzeri koyu bir renk almış ise kralın yakınlarından birinin öleceği, sağlıklı bir safra kesesi var ise düşmanın yenilgiye uğratılacağı, iki tane parmak (finger) mevcut ise bir kişinin kaçak olarak ülkeye gireceği, safra kesesi çok koyu ise yağmur yağacağı, sol taraftaki parmak ikiye bölünmüş ise düşman ordusunda salgın ortaya çıkacağını, eğer bir silah parmağa dönük ise silahlı ayaklanma olacağını, taht kaidesi kısmında bir bozukluk oluşmuşsa kralın oğlunun tahtı ele geçireceği,

gibi yorumlar karaciğer okunarak ilgili kişiye bildirilirdi. [10]

Pseudo bilim yani sahte bilim olarak tanımlanan falcılık [7] alanında vücudun filtresi olan karaciğerin dostu enginar, karaciğerin safra üretmesine yarayan choleretic etki ile kolesterol atılımını artırarak kolesterol seviyesinin düşmesine yardımcı olan afrodizyak bir bitkidir...Dionysos şenliklerinde dans eden Maenad'ler ellerinde enginarlar ile tasvir edilmişti...[8] Bu şenliklerde törene katılımcıların tükettikleri içkilerin karaciğer üzerindeki zararlı etkilerine karşı panzehir olacak şekilde enginar yenilmesine yönelik çizilen tasvirler ile bugün dahi tıbbi açıdan karaciğer dostu olan enginar yenilmesi gerekliliği, antik çağlardan bu yana biliniyordu...

S. Vedat Karaarslan

KAYNAKLAR

[1] http://lifetime.com.tr/karaciger

[2] Diğer enerjiler; Çakralar, Aura, Elektrik, Kelt Örgüsü, Temel Izgara, Beş Ritim, Üçlü Isıtıcı ve Radyant devreleridir. 

[3] http://www.journalagent.com/terh/pdfs/TERH_1_1_47_49.pdf

[4] Sedat Alp, Hitit Çağında Anadolu, Tübitak Yayınları, 2002

[5] Piacenza Karaciğer Falı Tableti, (http://www.lexiline.com/lexiline/lexi8.htm)

[6] Romalılarda kahin kişilere Haruspex, Etrüsklerde ise Netsvis adı verilmekteydi.

[7] Ahmet Ünal, Hitit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü, Çorum

[8] Maenad - Augustus dönemi MÖ.27-14

[9] https://tr.pinterest.com/pin/333688653618246114/

[10] http://kurumsal.library.atilim.edu.tr/shares/kurumsal/files/pdfs/2015-05-14/mine%20Karaci%C4%9Fer%20fallar%C4%B1.pdf