S. Vedat Karaarslan

Arkeolog-Mühendis

Sümerlerden önce Güney Mezopotamya'daki UR/URUK yerleşimlerinde Ubeyd kültürüne ( MÖ 6.500-3.750) sahip topluluklar yaşıyordu... Günümüzün arkeolojik bilgilerine göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Urmiye gölü kenarına kurulu ve adı Kıpçak Türkçesi olan günümüzdeki Tebriz ve Batı Azerbaycan'da bulunan çanak-çömlek kültürü ile aynı kültüre sahip olduğu bilinen Ubeyd kültürünün etkilediği, Anadolu'daki en büyük yerleşimler Değirmentepe, Korucutepe, Tülintepe, Hassek, Tepecik/Makaraz Höyükleridir... Kuzeyin steplerinden Güney'e doğru inen Ubeydlilerin Güney Mezopotamya'da yazıyı bulan Sümerler den önce buraya gelmiş olması Sümerlerin bu toplulukları takip ettikleri gibi bir sonuca ulaşıldığını arkeolojik kanıtlar bize gösteriyor...

Öyleyse Asyatik bir topluluk olarak Ubeyd ve sonrasındaki Sümerler ve yine bugün çok kesin olarak Asyatik bir kavim olan ve kökenleri daha sonra Anadolu'da m.ö. 3.binin son çeyreğinde ortaya çıkan Hurriler, Anadolu'da dünyanın ilk devletini kuran ve bir görüşe göre yine kuzeyden Anadolu'ya inen Hititleri çok fazla etkiledikleri biliniyor. Güneydoğu Anadolu'da bulunan ve başkentleri Urkiş olan aynı Hurriler ari ırk (?) [1] olan ve Mısır'dan sonra dönemin ikinci büyük devleti olan Mitanni devletinin yerli halkı...Devletin başkenti günümüzdeki Ceylanpınar bölgesi olduğu düşünülen VAŞUGANNİ ...Devlet yönetim Mitannilerde halk ise Hurrilerden oluşmakta...Belki de dünyanın ilk symbosis [2] devleti...

Sümer ülkesi Kenger'de Sümerleri yıkan Akkadlar, ve ve m.ö 2400 de Akkadları yıkan Gutiler... Benno Landsberger, 1937 yılında Gut/Kut krallarının 10 tanesinin adının Türkçe olduğunu açıklamış, bugün savaşın kol gezdiği Suriye topraklarında Mari olarak bilinen arkeolojik buluntuları ve sarayları ile ünlü şehirde bulunan Mari tabletlerinin 13 tanesinde toplam 22 kez “Turuku”, “Turukku”, “Turukki, ve “Turuk” kelimeleri ilginç bir biçimde geçmekte ve tarih m.ö 2250....Göktürklerden neredeyse tam 3000 yıl önce... Bunlar önce H. Z. Koşay (1982) sonra S. Bayram (1989), ve en sonra da Azerbaycanlı tarihçiler Z. Yampolski, Yusif Yusifov, S. Əlyarov (1996) tarafından türük//török//turuk//türki olduğu bilimsel toplantılarda ileriye sürülmüş...

Bu tür tartışmaların bir konuyu bir yere bağlamaktan ziyade neden tartışmaya açılmadığını ya da açılamadığını sorgulayarak bu noktadan hareket ile Roma'yı kuranların kimler olup olmadığı konusuna bağlı olarak Hititlerin bir gecede ortadan kayboldukları gibi bir efsaneye dayalı söylemler, o kadar insan bir gecede nasıl ortadan kayıp olabilir sorusu ile boşa çıkıyor... Hitit çanak-çömlekleri Boğazköy başta olmak üzere Anadolu'nun hemen her yerinde bulunuyor, Hititlere karşı kuzeyden (Karadeniz) Kaşka' ların saldırısından bahsedilir ama Hititlerin Truva veya batı Anadolu üzerinden Roma'ya kadar uzanan ilişkilerinin de irdelenmesi gerekir...Kaşka konusu da arkeolojide enteresan konular arasındadır...Yukarıdaki buluntunun Rusya' nın Soçi kentinde ele geçen ve hiç bulunamadı denilen bir Kaşka yazıtı olarak incelenmeye muhtaç bir konu... [3] Bu yazıtın ait olduğu Kafkas dil grubu dolayısıyla Kaşkaların kendilerini 'Kashag'olarak adlandıran Kafkas halklarından Çerkezler ile ilişkisi olabilir mi? Günümüz Delice civarında bulunan yerleşim bölgesinde kurulduğu ispatlanan Tawiniya krallığından bir dönem Romalıları hep sınırlardan taciz eden Germenler gibi saldırıp geriye çekilen topluluk olan Kaşkalar ile yapılan her anlaşmaya diğerlerinden ayrı bir statü veren Hititler, Kaşkalara beddua okuyan dua metinlerini dahi antlaşma metni olarak ileriye sürmeleri Kaşkaların ne kadar dikkate alınması gerektiğine yönelik endişelerini ortaya koyar...

Kırıkkale'nin Delice ilçesi civarındaki Kaşkalar, Hititlerin başkenti Hattuşa'ya bir gün yürüme mesafesi uzaktaydılar... Delice ve Boğazköy arasındaki mesafe de günümüzde yürüme mesafesi olarak neredeyse bir gün alır ... Bu tacizler sonucu değil ama son yıllarında Mısır'dan getirilecek tahıla bile muhtaç duruma gelen Hititlerden Güney Anadolu'ya inenler Geç Hitit olarak adlandırılıyor fakat diğerlerinin nereye gittikleri ise hala meçhul... (!), Hititler ortadan kayıp olunca (!) Kaşkalar'da garip bir şekilde ortadan kayıp mı oldular?... Aynı dönemlerde batı Anadolu'da her ne kadar Paris'in kaçırdığı Helen'in geriye alınma isteği öne sürülse de görünmeyen neden olarak Greklerin doğuya doğru koloni kurma heveslerinin ilk engeli olan Truva yakıldı ...yıkıldı da (m.ö 1184) Truvalılar nereye gitti?

Platon'a göre Herkül Sütunları'nın ötesinde yer alan var olduğu söylenen kıtaların yok oluşunun m.ö 1500 yıllarına tarihlenen Ege'deki Thera adasındaki yanardağın patlaması ile olan ilişkisini Truva' yı da içine alacak şekilde genişletilmesine karşın çizilen haritalarda'mu' ve 'atlantis' in lokasyonlarının belirlenmesi için arkeolojik kanıtlar gerekiyor...Yine bir deniz kavimleri göçü var m.ö 1200 ler de başlayan, kim oldukları hala tartışmalı olan ama denyenler, şerdenler, skeleşler, peleset, tcekerler...den olduğu tespit edilen bu denizden gelen insanların kavimler göçü sonrasında Anadolu, karanlık bir döneme giriyor...Hatta Asur Ticaret Kolonileri vasıtasıyla kentlerin hemen yanı başında kurulan wabartum lar [4] yoluyla yapılan ticaret nedeniyle yazının ilk kez kullanılmaya (maalesef yazılmaya değil) girdiği Anadolu ve çevre devletlerinde deniz kavimleri göçü ile bu yazı kullanılma geleneğinin de ortadan kalktığı biliniyor...

 
Tam bu olayların akabinde efsaneye göre Roma, MÖ 753 tarihinde Truva prensi Aeneas'ın torunları olan Romulus ve Remus adlı ikiz kardeşler tarafından kuruluyor, Aeneas kim?, Brad Pitt'in Aşil rolüyle oynadığı Truva filminin son sahnesinde Paris elindeki kılıcı Roma'yı kurması için Aeneas' e teslim etmesi günümüz Roma' sının temellerinin nereye dayandığının bir ispatı değil mi?...Aeneas Anadolulu bir Troyalı, Vergilius'un Aeneas adlı kitabında bunlar tane tane anlatılır...Aşil'e yenilen Hektor'un hamisi olan ve Hera, Athena ile Afrodit arasındaki güzellik yarışmasında elmasını vererek Afrodit'i en güzel ilan eden Paris, Afrodit'in oğlu olan Aeneas' verdiği kılıç ile bugünkü Roma'nın temellerin atmıştı... Paris'in yargısı olarak bilinen efsaneye dayalı güzellik yarışmasında seçtiği Afrodit'in oğlu olan Aeneas'ın torunlarının bir kurt tarafından emzirildiği 'lupercal' mağarası [5] günümüz Roma'sında Palantino Tepesi'nde bulundu...

Anadolulu Herodot, Lidya lıların da kura çekerek buradan göç etmiş olan Anadolulu Lidyalıların Roma'yı kurmuş olduklarından Atina' da dahi önceden bir yerli halktan bahsediyor...Bunların Pelasglar olduğu da hala tartışılmakta, Limni adasında bir yazıt var Etrüskçe, rahmetli K.Mirşan bunu yayımladı, ancak hala tartışılıyor...Etrüsk yazısı hala çözülemedi ya da çözülmedi ya da çözülmek istenmiyor mu? Arkeolojide tartışılan kalay nereden geldi de [6] bakır ile karıştırılarak tunç elde edildi de insanoğlu o sert silahları yapmaya başladı şeklinde cevaplanamayan sorusuna Etrüsklerin de kim oldukları da eklenmeli... Bu Pelasglar kesinlikle Helen değil , çünkü Herodot yazıyor onların Helen olmadıklarını, Helenlerden önce bugünkü Yunanistan'da Pelasg'lar oturmaktaydı. Sonuç olarak Pelasgların Kafkas kökenli oldukları biliniyor, Sonuçta bugünkü Filistin'i kalkıp ta Pelasglar ile ilişkilendirerek Helenler ile irtibatlandıranlara ne demeli?

Mayalar ile olan ilişki nasıl peki... Sümerleri yıkanlar Sami ırkına ait olan Akkadlar...Mayaların Amerindyan dilinin M.Ö 16.000 e dayandırıldığına göre yıkılış tarihi M.Ö 2530 dan itibaren başlayan Sümerler ile bir ilişkisinin bu yıkılış tarihinden itibaren iklimin de ısınmasıyla birlikte kuzeye göç edenlerin Bering Boğazı yoluyla Amerika kıtasına gittikleri dil benzeşimleri olarak ortaya konuldu. En eski ele geçen gemi Antik Mısır'da günümüzden tam 5000 yıl önceye tarihlenen gemi yapımı gemi gövdesini oluşturan tahtaların birbirlerine kamış ya da kurutulmuş otlar ile bağlanarak kullanılması ile başladığı yapılan araştırmalar neticesinde ortaya çıkarılmış...Tarihin bulunan ilk tarihi belgesi olarak bilinen Narmer Paleti' nde bahsedilen Profesör O'Connor'a göre Mısır'ın ikinci firavunu Narmer'in oğlu Hor Aha'ya ait olduğu sanılan bu geminin uzunluğu 23 metre ve bu gemi Narmer Paleti dönemine tarihlendirilir... Mezopotamya'nın su ile arkeolojik ilişkisi gibi Mısır'da bulunan Hor Aha'nın gemisi ile kuzeye göç edenlerin Ameridyan dilini konuşan Mayaları ortaya çıkardığını söylemek çok da zor olmasa gerek...

Arkeolojiye göre yakın, tarihçilere göre çok çok uzak olan Etrüskler, İskitler, Sarmatlar, Medler....Hepsinin arkeolojik kanıtları ya toprak altında ya da soğuk müze depolarında yorum bekler konumda buluntular... Kanıtsız arkeoloji olmaz, tarih de yazılamaz, belki eserler taşınabilir , götürülebilir ama bunların oluşturduğu kültürler ve de fikirler götürülemez taşınamaz... Bugün bilinmediği ve tartışılmadığı için marjinal olan bütün bu konuların açıklığa kavuşturulması gerekiyor,

S.Vedat Karaarslan

[1] Tartışma götürür bu konu da bu ari ırk meselesidir. Bu konu bir başka yazıda anlatılmalı.

[2] Ortak yaşama, sembiyoz, birbirinden farklı canlıların birbirine yararlar sağlayarak ortak yaşaması.

[3] Adıge Cumhuriyeti İnsani İlişkiler Araştırması Enstitüsü Arkeoloji Bölüm Başkanı Andrey Kizilov taşın Bronz çağına ait olduğu görüşünde.

[4] wabartum: Küçük kentlerin etrafında kurulan ve ticaret faaliyetlerinin yürütüldüğü menzil istasyonları.

[5] Lupe; Latince dişi kurt demektir.

[6] Kalayın Afganistan'dan geldiği kesin ancak İngiltere'den de gelmiş olabileceği şeklinde savlar ileriye sürülmektedir.

[7]http://www.circassiancenter.com/cc-turkiye/tarih/067_hiti_yazitlarina_g%C3%B6re.htm