HERAKLES VE YURT DIŞINA KAÇIRILAN  ANADOLU ORİJİNLİ ESERLER 

 

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu olarak bilinen 2863 Sayılı Yasanın ‘Yurt dışına çıkarma yasağı’  başlıklı 32. Maddesi aşağıdaki şekildedir.

 

‘Yurt içinde korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları yurt dışına çıkarılamaz. Ancak, milli çıkarlarımız dikkate alınarak, bunların hertürlü hasar, zarar, tehdit veya tecavüz ihtimaline karşı, gideceği ülke ma- kamlarından teminat almak ve sigortalanmak şartı ile, yurt dışında geçici olarak sergilendikten sonra geri getirilmelerine; Kültür ve Turizm Bakanlığınca teşkil edilecek yükseköğretim kurumlarının Arkeoloji ve Sanat Tarihi bilim dallarının başkanlarından oluşan bilim kurulunun kararı ve Kültür ve Turizm Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca karar verilir.

 

Türkiye'deki kordiplomatik mensupları, Türkiye'ye girişlerinde beyan ederek beraberlerinde getirdikleri yabancı kökenli kültür varlıklarını, çıkışlarında beraberlerinde götürebilirler.

 

Yurt dışına geçici olarak sergilenmek üzere kültür ve tabiat varlıkları gönderilmesi esasları ile, Türkiye'deki kordiplamatik mensuplarına beraberlerinde getirdikleri bu tür varlıkların giriş ve çıkışlarında yapılacak işlemler, istenecek belgeler ve ilgili diğer hususlar Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Savun- ma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığının birlikte düzenleyecekleri yönetmelikte belirtilir.

 

Böyle bir yasa olmasına rağmen dışarıya nasıl ve hangi yollar ile çıkarıldığı belirli olmayan Türkiye dışında bulunan binlerce eserimiz var. Bir takım organizasyonlar ile yurt dışına çıkarılan eserler bir bir geriye idealist Türk aydınları tarafından Türkiye’ ye getirilmektedir. Bunlardan en önemlilerininden bir tanesi de Boston Güzel Sanatlar Müzesi’ nden 2011 yılında üst yarısı getirilerek alt yarısının bulunduğu Antalya Müzesi’ndeki diğer yarısına eklenen ünlü  'Herakles Heykeli ' dir.

 

Perge Antik  Kenti’nde Güney Hamamda, Klaudios Peison olarak adlandırılan galeride  İstanbul Üniversitesi tarafından  yapılan   bilimsel kazılarda 1980 yılında alt yarısı bulunan ve  Antalya Müzesinde  sergilenen  Herakles Heykeli'nin üst yarısının Amerika'da, Boston Museum of Fine Arts ve Shelby White-Leon  Levy adlı koleksiyonerlerin mülkiyetinde olduğu Glories of the Past adlı katalogda yayınlanması üzerine öğrenildi. .

 

Herakles Heykelinin üst yarısının ABD ye kadar nasıl gittiği bir yana üst kısmın bulunduğu Boston Museum of Fine Arts yetkililerinin Antalya’da bulunan heykelin diğer yarısına ait olduğu çok uygulanan bir yöntem olan bir şeyin balmumu alçı gibi maddeler ile kalıbını almaya, bu kalıplardan dökülen şekiller olan ‘ mulaj ’ tekniği ile anlaşılmıştır.

 

1990 yılında Dışişleri Bakanlığı avukatları gerekli girişimlerde bulunularak  heykelin alt bölümü üzerinden alınan mulaj, 1992 yılında karşılaştırılmış ve parçaların birbirine ait olduğu ispat edilmiştir.

 

herakles_bros_r_son.jpg

 

Bu heykel eserin yurt dışında bulunan üst yarısı için,  1980 li yıllarda alt yarısının Antalya'da kazılar sonucunda bulunması ve 1990 lı yıllarda başlayan üstyarısının geriye alınması için başlatılan çalışmaların sonucunda nihayet 2011 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın başarılı girişimleri sonucunda Boston Museum of Fine Arts ‘ dan alınarak alt kısım üzerine montajı yapıldı ve şu anda eserin tamamı Antalya Müzesinde sergileniyor.  

 

Peki, halen Berlin'deki müzede sergilenen Zeus Altarı’nın temelleri Bergama'da değil  mi?

 

Aynı başarının bu sunak içinde tekrarlanabileceğini bu konuda bütün Tuzim ve Kültür Bakanlığı’na büyük görevler düştüğünü bir kez daha dile getirmek istiyoruz.

 

Bu bağlamda aşağıda yurt dışına nasıl  çıkarıldığı hala bilinemeyen diğer eserlerin toplu bir listesini bulabilirsiniz.

 

Antalya Kumluca’daki kiliseden 1963 yılında kaçırılan çoğunluğunu dini amaçlı gümüş kapların oluşturduğu tarihi eserler, Washington’daki Dumbarton Oaks Müzesi’nde sergileniyor.

 

Los Angeles’taki J. Paul Getty Müzesi’nde de Türkiye kökenli eserler yer alıyor. Eserlerin geri alınması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.

 

Rusya’dan 17 yıldır istenen Truva Hazineleri Puşkin Müzesi’ nde tutuluyor.

 

İadesi için Almanya ile 17 yıldır girişimlerin sürdüğü Hitit dönemine ait Boğazköy Sfenksi Berlin Müzesi’ nde bulunuyor. Osmanlı Devleti döneminde onarım için götürülen sfenks, geri getirilmemişti.

 

Yine Berlin’deki Bergama Müzesi’nde 19. yüzyılın ikinci yarısında Bergama’dan götürülen Zeus Altarı sunağının yanı sıra Pirene, Milet’ten giden eserler ile İznik çinileri, Uşak halıları, Selçuk ve Hitit buluntuları sergileniyor. Tatarlı Tümülüsü’ne ait 4 boyalı ahşap kalas da Münih’teki Archaologische Staatssammlung Müzesi’ nde teşhirde tutuluyor.

 

Bunun yanında, Ayasofya Cami Haziresi’ndeki Sultan II. Selim Türbesi’nin girişindeki çini pano ile Tralleis kökenli olduğu tahmin edilen üç kadın başı heykeli, Fransa’nın başkenti Paris’teki Louvre Müzesi’nde bulunuyor.

 

Diyarbakır Müzesi’ne ait sfenks figürü, Akşehir Sedi Mahmut Hayrani Türbesi’nden sanduka, Cizre Ulu Camii’ne ait kapı tokmağı ve Nuruosmaniye Kütüphanesi’ndeki Kur’an-ı Kerim’in bazı yaprakları ise Danimarka’daki David’s Samling Koleksiyonu’nda yer alıyor.

 

Anadolu kökenli eserlerin, çeşitli müzayedelerde satışa çıktığı da görülüyor. Bunlar:

 

Lidya uygarlığına ait 16 adet Grekçe yazıtlı mezar ve adak stellerinin ABD’de, www.edgarlowen.com adlı internet sitesinde açık artırma yoluyla satışa çıktığı 2006 yılında öğrenildi.

 

New York’ta geçen yıl yapılan Sotheby’s Müzayedesi ise durdurulamadı ve Türkiye kökenli bir eser satıldı. Ancak, Türkiye’nin somut kanıtlar sunması halinde eserlerin iadesinin görüşülebileceğinin bildirildiği ifade edildi.

 

Almanya’da Gorny&Mosch Müzayede Evi’nde, satışa çıkarılan Hitit dönemine ait mezar steli parçası, orthostat parçası ve 3 adet minyatür Hitit arabası.

 

Almanya’da Hermann Historica Müzayede evinin internet sitesinde geçen yıl satışa çıkarılan Urartu dönemine ait bir kazan.

 

İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi’ne bağlı Nuruosmaniye Kütüphanesi koleksiyonundan 1990 yılında çalınan tarihi Kur’an-ı Kerim’in 62 yaprağı ise Londra’daki Christie’s Müzayede Evi’nde satışa çıktı. İngiltere’de Bonham Müzayede Evi’ndeki satışı durdurulan Lidya dönemine ait gümüş Kyathosun (kepçe), Türkiye’ye geri getirilmeye çalışılıyor.

 

Paris’te geçen yıl Christie’s Müzayede evinde Eyüp Sultan Türbesi ve III. Murat’ın Has Odası’na ait çiniler satışa çıkarılmış olup, Pescheteau-Badin şirketinin müzayedesindeki Eyüp Sultan Camisi’ne ait çinilerin satışı durduruldu.

 

İngiltere’deki Stansted Havaalanında bulunan sikkeler.

 

Rusya’da iki yıl önce ele geçirilen, Türkiye kökenli Bizans dönemine ait gümüş haç ve altın bilezik, Rus makamlarınca “şimdiki sahiplerine” verildiği ve şahıslar bulunamadığı için geri getirilemiyor. Rusya’dan kaçırılan Truva eserleri de 17 yıldır geri isteniyor.

 

Hırvatistan’ın Macelj Sınır Kapısı’nda geçen yıl kontrolde bulunan 115 sikke, 7 yüzük, 9 kurşun madde ve 2 ok ucu,

 

Sırbistan-Karadağ Batrovci Sınır Kapısı’nda 2004 yılında ele geçirilen eserler,

 

Bulgaristan Malko-Tırnova sınır kapısında 2005 yılında bulunan 328 adet sikke ile 23 arkeolojik eser,

 

Bulgaristan’ın Kaptan Andeerevo sınır kapısında geçen yıl ele geçirilen Tunç çağı ve Roma dönemine ait 28 parça tarihi eser,

 

Türkiye’den Ukrayna’ya giden bir gemide 2002 yılında bulunan M.S. 1. ile 4. yüzyıla tarihlenen 4 amphora ve 7 amphora parçası.