Başlangıçta kemiklerin, Cumhuriyetçi savaşçıların barınak olarak mağaraları kullandığı İspanya İç Savaşı'ndan kalma oldukları sanıldı. Ancak adli tıp uzmanları bunların askerlere ve hatta modern dönemde yaşayan insanlara ait olmadığını belirledi. Bunlar, 50 bin yıl önce ölen bir düzine Neandertalin kemikleriydi.

 

El Sidrón, bundan 240 bin ile 30 bin yıl öncesi dönemlerde Asya ve Avrupa'nın her yerine yayılan Neandertallerle ilgili bilgi toplamak için en önemli yerlerden birisi. Bilim insanları mağarada, bir kısmında küçük DNA kalıntıları elde edilen bin 800 Neandertal kemiği parçası daha buldu. Ancak bir sır 16 yıl boyunca çözülemedi. El Sidrón'daki kurbanlara ne olmuştu? Aralık ayında The Proceedings of the National Academy of Sciences (Ulusal Bilimler Akademisi Raporları) dergisinde çıkan bir makalede, kemikleri ve DNA'ları inceleyen İspanyol araştırmacılar, soruya ürkütücü bir cevap verdi. Onlara göre bu kurbanlar, yamyamların katlettiği geniş bir ailenin üyeleriydi. New York Üniversitesi'nden Antropolog Todd Disotell, "Bu inanılmaz bir keşif" diyor. Londra Doğa Tarihi Müzesi'nden Chris Stringer, makalenin bize "Neandertallerin sosyal yapıları hakkında ilk bilgiyi sağladığını" söylüyor. Kemiklerin tümü, araştırmacıların Kemik Tüneli dediği, oda büyüklüğündeki bir yerde bulundu. Bilim insanları kemikler arasında ayrıca kemikten yapılma Neandertal bıçakları da buldu. Neandertal kemiklerini dikkatle inceleyen bilim insanları, bıçakların kasları kemikten ayırmak için kullanıldığını gösteren kesik işaretleri buldu. Uzun kemikler kırılarak açılmıştı.

 

Araştırmacılar bu ipuçlarına dayanarak Neandertallerin yamyamlığa kurban gittiği sonucuna vardı. Başka yerlerdeki Neandertaller arasında da yamyamlığa dair işaretler bulunmuştu ama El Sidrón kanıtların sayısı açısından bir istisna. Kemiklerin biçimi, araştırmacılara Neandertallerin yaşını ve cinsiyetini tahmin etme olanağı sağladı. Kemikler üç erkek, üç kadın, üç yetişkin erkek çocuk ve üç çocuğa aitti. Bunlardan birisi bebeğe aitti. El Sidrón'un soğuk ve nemli karanlığı, onu eski DNA'lar için harika bir depo yapmıştı. Makalenin yazarlarından Barcelona'daki Pompeu Fabra Üniversitesi'nden Carles Lalueza-Fox ve meslektaşları, DNA'lara dair bir dizi ilginç çalışma yayınladı. Örneğin, iki bireyde buldukları değişime uğramış bir gen, onları kızıl saçlı yapmış olabilir. Araştırmacılar bu 12 bireyin dişlerinde DNA bulmak için iddialı bir proje başlattı. Testlerden birisinde, dört kişide Y kromozomunu belirleyebildiler. Bilim insanları kemiklerden bu dört kişinin de erkek olduğunu (üç adam ve bir erkek çocuk) zaten anlamıştı. Neandertallerin yakın akraba olduklarını düşünen Doktor Carles Lalueza- Fox, "Sokağa çıkıp rastgele 12 kişiden numune alsanız, bunlardan 7'sinin aynı mitokondriyal soydan gelme ihtimali yoktur. Ancak bir büyükannenin doğum günü partisine giderseniz, büyük olasılıkla kız kardeşlerle ve teyze çocuklarıyla karşılaşır ve aynı mitokondriyal soydan gelen yedi kişiyi kolayca bulursunuz" diyor. Üç erkekte aynı mitokondriyal DNA vardı. Bu durum onların kardeş, teyze çocukları veya dayı ya da amca olduklarını gösteriyor. Oysa kadınlar farklı soydan geliyordu. Lalueza-Fox, Neandertallerin yakın akrabalardan oluşan küçük gruplar halinde yaşadıklarını düşünüyor. İki grup karşılaşınca bazen kız alıp verirlerdi. Lalueza-Fox önümüzdeki birkaç yıl içinde, El Sidrón'daki Neandertallerin ayrıntılı bir soy ağacının çıkarılabileceğini düşünüyor.

 

Ayrıca nasıl öldüklerini daha iyi anlamayı da umuyor. Taş bıçaklar bir ipucu verebilir. Bunlar mağaradan sadece birkaç kilometre ötedeki kayalardan yapılmış. Kurbanlar bir başka Neandertal grubunun bölgesine girmiş olabilir. Ancak bu doğruysa, bu sınır tecavüzünün bedelini çok ağır ödemişler.

 

KAYNAK: Carl ZİMMER/ www.sabah.com.tr