ÇİN KAYNAKLARINA GÖRE İSKİTLER

İskitlerin Slavlığı hakkında ortaya kesin deliller konulamamıştır. İrani olduklarına dair kaynaklar ise az sayıdaki dini ve dilsel kanıtlar ile ilişkilendirilir. Halbuki günümüzde İskitlerin Ural-Altay ailesine ait bir topluluk olduğuna dair deliller ise gün geçtikçe bulunan arkeolojik buluntular sayesinde gerçek hale gelmektedir. Bu değerlendirmeler ile Herodot Tarihinde 'İskitlerin göçebe bir topluluk' oldukları ve Massagetler ile yapmış oldukları bir savaştan sonra Araxes Irmağını (Aras) geçerek Kimmerlerin yanına göç ettikleri yazılmıştır.

ARZHAN 2 KURGANI (TUVA, M.Ö. 8. YÜZYIL)

Güney Sibirya'daki en erken İskit tarihine sabitlenen Arzhan kurganı Rusya'nın Tuva Cumhuriyeti sınırları içinde İsviçre Rusya ortak çalışması neticesinde 2017 yılında bulunmuştu. Arzhan 1 ve Arzhan 0 olarak numaralandırılan iki kurgandan Arzhan 1 İskitlere ait bir mezar olarak iç kısımları akçaağaç ve içi altın eşya, at koşum takımları ile düzenlenmiş ve m.ö. 9. yüzyıla tarihlendiriliyordu. Arzhan Bölgesi'nde önemli bir oranda İskit araştırması yapıldığı için bölgeye İskit Prensleri Vadisi de denilmektedir.  

Yunan kaynaklarında Skyth, Pers kaynaklarında Saka olarak adlandırılan İskitler,  Çin kaynaklarında Orta Asya İskitleri’ olarak Sai ve Sai-Wang olarak adlandırılmışlardır. 

Çince’de Wang hükümdar anlamına geldiği için Çinliler, Saka anlamına gelen Sai’leri bir soyun devamı olan hükümdarlık soyu devlet olarak tanımladıkları anlaşılmaktadır. (Haloun, 1937:251). İçerisinde An-shi, Chi-pin, Chüan-tu, Hsiuhsun, So-Chü, Su-lo, Wei-tou ve Wu-shan-li gibi toplulukları barındıran Sai‘ler esas olarak günümüzdeki Türkistan’ın batı kısmında oturmaktadırlar. (Durmuş 2012: 45)  

Sibirya’da 17.yüzyılın sonlarına doğru kurganlarda gizli kazılar yapan definecilerin buldukları altın eserlerin dönemin Çarı I.Petro’ya getirilmesi ile İskitlerin bütün arkeolojik buluntuları Saint Petersburg kentine getirilir ve böylece İskit arkeolojisi adını verebileceğimiz çalışmalar başlamış olur. Yaklaşık 7.000 Km2 büyüklüğünde Çin Seddi’nden Sibirya’ya ve Avrupa’da Macaristan ve Anadolu’yu da içine alan arkeolojik çalışmalar başlar. (Tarhan 2002: 597-610)

İskitler ile birlikte Kimmerler hakkında en önemli arkeoloji veriler Kurgan adı verilen ve günümüz arkeolojisinde Tümülüs olarak adlandırılan dönemin seçkin kişilerinin gömüldüğü mezarlardır. Kelime anlamı olarak ‘korumak’ tan gelen kurganlar kültürel olarak mezarda bulunan kişinin ölüsünün korunma amaçlı olarak inşa edilmesidir. Bu kültürün daha sonra aynı coğrafyada bulunan topluluklar tarafından yapılan ‘kümbet’ ler ile aynı fonksiyonlara sahiptir.

ARKEOTEKNO