ANTİK ÇAĞDA DOĞU KARADENİZ'DE YOLLARINI KAYBEDEN ASKERLER?

S. Vedat Karaarslan

Arkeolog- Y. Mühendis 

Pers Prensi Kyros'un büyük kardeşi II. Artakserkes'e karşı savaşmak üzere Yunanlardan paralı asker olarak istediği onbin askerin İran'da savaştıktan sonra Yunanistan'a geriye dönmek için Anadolu'ya girdiği Taokh ülkesinden (Artvin, Erzurum, Kars, Ardahan) Karadeniz'e ulaşmak üzere yaptığı yolculuk milattan önceki Karadeniz'in etnik yapısını ortaya koyması açsından oldukça ilginç bilgiler verir bize...

Bölgeyi iyi bilmeyen Yunanlar, Phasias Irmağı' nı daha önce Argo adlı gemi ile 'Altın Post' u aramaya giden Jason liderliğindeki Argonaut'ların Karadeniz' e ulaştığı Kafkas Dağları'ndaki Rion Nehri zannedip doğuya doğru ilerlemişler ve ulaşmak istedikleri kuzeydeki Karadeniz'e onbeş günde ulaşacakları yerde bu hatalarından dolayı bir ayda ulaşmışlardı. Halbuki gördükleri Rion Nehri değil günümüzde Aras Nehri'nin bir kolu olan Phasias Nehri idi..

RION NEHRİ (GÜRCİSTAN) 

Bu hataları Yunanları bir tepede bekleyen Khalyb, Taokh ve Phasian halkları ile karşı karşıya getirmişti...Yunanlar tepede bulunan az sayıda ve sürekli taş atan bu toplulukları püskürttüler ve bugün Erzurum'un Tortum ilçesinin de sınırları içinde olduğu bilinen Taokh ülkesinde bulunan bir kaleye saldırdılar...Yenilen Taokh'lar kendilerini kayalardan aşağıya atarak intihar ediyorlardı... Buradan pek çok öküz ve koyun ele geçirdiler..

Taokh ülkesinden Khalyb'ler ülkesine geçtiler... Kahlyb'ler Strabon'a göre yanlışlıkla Khaldi'ler ile aynı topluluk olarak tanımlanmış halbuki onlar İskitlerin bir kolu olan Halizonlar ile akraba bir topluluk olarak şimdiye kadar gördüklerinin içinde en savaşçı olanları idi. Bellerinde Lakonia hançeri uzunluğunda kılıçları vardı. Ayrıca 20 ayak kadar uzunluğunda tek uçlu mızrak taşıyorlardı.. Khalyb'ler Yunanlar geçtikten sonra gizlendikleri köylerden çıkarak onlara saldırıyorlardı...

Daha sonra Khalyb'lerin ülkesine komşu Harpassos Nehri (Çoruh Nehri) kenarındaki Skythen'lerin (İskitler) ülkesindeki Gmynias kentine vardılar...Buradan aldıkları İskitli bir rehber onları bir karmaşa içine soktu ve niyeti askerlerin bu karmaşa içinde yok olması idi.

THEKES/ MADUR DAĞI / KÖPRÜBAŞI / TRABZON 

Ancak askerler, beşinci günde Thekes adında bir dağa vardılar... Bu dağın etrafındaki yaylalarda günümüzdeki oksijeni az ancak azotu fazla olan 2742 metre rakımlı Köprübaşı ilçesi /Trabzon' daki Madur Dağı olduğu biliniyor....

Askerler bu dağda ilerlerken bu dağ üzerinde yürüyen askerlerin bir bağrışma içinde oldukları duyuldu, önce bir saldırı olduğu zannedildi, ancak bağrışın askerlerin uzaktan gördükleri Madur Dağı'nın Araklı ilçesi yönündeki günümüzde de sis olmadığı zamanlarda görülebilen Karadeniz'in mavi suları olduğu anlaşılacaktı...Denizi gördükleri yere taşları yığarak bir tepeden anıt yaptılar...

Onbin askerin içinde bulunan Sokrates'in öğrencisi Yunanlı Ksenophon'un 'anabasis' adlı eserinden alıntı yaptığımız bu olaylar m.ö. 4. yüzyılda yazılmıştı.

Demek ki Yunanlar sanıldığı gibi Karadeniz' de koloni döneminin başlatmak üzere saldırdıkları Anadolu'daki Troya Savaşı'ndan sonrasına kadar yani m.ö.1280-400 arasındaki bir süre içinde Doğu Karadeniz bölgesinde sanıldığı gibi bulunmamışlar bölgede dillerini bilmedikleri topluluklar ile savaşmışlar ve girdikleri Toakh ülkesinden itibaren bilmedikleri bir coğrafyada Turani bir topluluk olan İskitler, ve onların bir kolu olan Halizonların dayandığı günümüzde Çaykara-Bayburt- Gümüşhane ekseninde bulunan yeni adı ile Demirkapı Dağları olan Haldizen Dağları'nda oturan Khalyb (demirciler, madenciler) ile karşılaşmışlar ve bu coğrafyada adeta kaybolmuşlardı...

Devam edecek...

ARKEOTEKNO