HANGİ ZEKÂ ÖNEMLİ?

Gardner’ın çoklu zekâ kuramından bahsetmiştik. Bunlar görsel-uzamsal, sosyal, sözel, mantıksal-matematiksel, bedensel kinestetik, müziksel ritmik, doğasal ve içsel zekâ olmak üzere ‘akıl, duygu ve ruhsal zekâ’ yı da kapsar.  

 Zekâ türleri içinde ruhsal (SQ), duygu (EQ) ve akıl zekâsı (IQ) önemli olanlar olarak bilinir. [1]

Ruhsal zekâ, duygusal zekâ ile akıl zekâsının toplamından oluşur.

Akıl zekâsı 'ne düşünüyorum', duygusal zekâ 'ne hissediyorum' ve ruhsal zekâ 'ne olunduğunun' farkında olunması ve sorularının cevaplarının bir ifadesidir. 

Duyguların temsil edildiği yer 'kalp', aklın temsil edildiği yer ise 'beyin' dir. Buradan ruhsal zekânın kalp ile birlikte beynin kullanılırsa bir anlam ifade ettiğini anlarız.

Bundan dolayı kalp kırmak insanı üzüntüye garkeder. Su içmenin beyne büyük faydası olduğu halde 'beynim sulandı' denilen deyim sağlıklı düşünme yeteneğinin kaybı olarak bilinir. 

Akıl, zekâyı kullanma becerisi olarak tanımlanır. Yani zekâdan da üstünlüğü sağlayan bir yetenek olarak tanımlanır ve içinde duygu yoksa anlamı yoktur. 

İnsanı kemale ulaştıracak olan zekâ türü ruhsal zekâdır.

Maneviyata sahip olmak (spirituality) ya da maneviyatın kullanımı anlamı da verilebilecek ruhsal zekâ aynı zamanda akli unsurları taşıdığı kadar duygu zekâsını da içine alacak kişinin iç dünyası, duygular ve maddi olmayan hususları temsil eder.   

Akli zekânın göstergesi olan örneğin her şey yapabilirsiniz, iyi bir ekonomiye sahip olabilirsiniz hatta silahların da en alasını yaparsınız ancak karşınızdakinin ne düşündüğüne değer veren duygusal zekâ yoksa bu durumda kişi ya da toplumlar karşısındakini inkâr ve reddeder.  

Bu durumda olmayan duygusal zekâ ile akli zekâyı toplarsanız bu da insanın makineleşmesi olarak bilinen ruhsallığın kaybolduğu anlamına gelir. 

Bu durum ruhsuzluğa delalet eder.  

Demek ki insanın kemale ermesinin nişanesi ancak ve ancak akli zekâ ile birlikte duygusal zekâya sahip olması ile ikisinin toplamı ile kemale ermenin göstergesi olarak bilinen ruhsal zekâlı insan profiline ulaşırız.

Psikologlar ruhsallığın oluşumunda insanın doğasının anlaşılması için çocukluk yaşına kadar gidilmesi ve kişinin yaşadığı sorunların irdelenmesinin gerekli olduğunu savunurlar. Bundan dolayı kemale ermenin yani insanın ileriki yaşlardaki ruhsallığının gelişmiş olup olmadığını anlamak için çocukluk yaşlarda kişilerin erken dönemlerde ise toplumların başından nelerin geçmiş olduğuna bakmak gerekir. 

Aniden yaşanan yıkıcı bir olay sonucunda toplumun büyük bir kesiminin etkilenmiş olduğu toplumsal travmalarının nedenlerinin başında da ruhsal zekânın oluşumunda önemli bir rol oynayan ‘duygu’ noksanlığının olması ve sadece ‘akıl zekâsının’ ön plana çıkması olarak zuhur eder.

Bütün bu değerlendirmeler bize insanın veya toplumların kemale ermesinin ancak ve ancak ruhsal zekânın kemale ermesi olarak ortaya çıkabileceğini gösterir.

Bunun da gerçekleşmesi için kişi ya da toplumların maneviyat kanallarının ne olduğu ve bu kanallar yoluyla doğru beslenip beslenmediklerine bakılması gerekir.

ARKEOTEKNO

[1] SQ: Spiritual Quotient, EQ: Emotional Quotient, IQ: Intelligence Quotient