BİR BAŞKA AÇIDAN BÜYÜK TAARRUZ

S. Vedat Karaarslan

 

M.Ö. 1280 li yıllarda, Miken kralı ve aynı zamanda Sparta kralı olan Menelaos'un büyük kardeşi olan ve Akhaların başkomutanı Agamemnon, Anadolu'nun en uç noktası olan Troya'yı almak üzere denizden kenti kuşatır...Önüne geleni öldürdüğü için lanetli olan Agamemnon, Klytaimestra’nın kocası; İphigeneia, Elektra ve Orestes’in babasıdır...Bu kuşatmanın nedeni abisi Menelaos'un karısı Helena'nın, Troya kralı Priamos'un oğlu Paris tarafından kaçırılıp Troya’ya getirilmesi olarak görünürse de esas nedeni o dönemde değişik coğrafyalarda daha sonra sömürgecilik adını alacak ve Anadolu'da da kolonizasyon kurma hareketlerinin başlayacak olmasına kılıf aramaktır. Huzursuz Agamemnon, savaş öncesinde ordunun komuta kademesi ile sürekli tartışır, hatta Akhilleus (Aşil) ile de bir kadın meselesi yüzünden kavga eder. Hatta rüzgar olmadığı gemilerin denizde ilerleyebilmesi için kızı İphigeneia' yı dahi kurban etmeye kalkışır.. Savaşı kendisi bir tunç kalkana vurarak başlatır... Bir ara savaşı kaybedeceğini anlayınca geri dönmeye kalkışır ancak Odysseus onu aşağılayarak savaşa devam etmesini ister... Telamon’un oğlu ikinci en büyük Akha savaşçısı Ajax ile savaşmaya devam ederek savaşa girmeye isteksiz olan Akhilleus' çok büyük ödünler vererek onun da savaşmasını ister ve  bu sayede Akhalar Troyalıları yener...Akhilleus , Troya kralı Priamos'un oğlu velihat prens Hektor'u öldürür ve iki ayağını topuk bilekleri arasından bağlayarak savaş arabasının arkasında sürükler... Agamemnon, savaş sonrasında Akhalar ile geriye dönmek üzere tam gemiye binecekken kendisine ezeli düşmanı Akhilleus hayalet olarak görünür... Vazgeçer dönmekten, ancak daha sonra Priamos'un kızını da alarak geriye döner, ancak karısı Klytaimeslra' nın aşığı tarafından bir yemek ziyafetine çağrılır ve burada öldürülür... Ne hazindir ki O'nun öcünü Troya'dan getirdiği Kral Priamos'un kızı prenses Kassandra' dan olan oğlu Orestes alır...(İlyada ve Odysseia-Homeros)

 

Tarih 30 Ekim 1918, Limni Adasındaki Mondros Limanı’nda Osmanlı Devleti’nin ölüm fermanı yazılmaya hazırlanıyor. Limanda çok ilginç bir tesadüf (!) Miken kralı Agamemnon ile adlandırılmış İngiliz zırhlısı’nda İngiliz Amirali Calthrop' un karşısında Osmanlı Bahriye Nazırı Rauf Orbay.

 

Orbay Paşa, mütarekenin en tehlikeli maddesi olan ve en sona bırakılan 7. Maddeye şiddetle itiraz ediyor. Bu ünlü 7.Madde ‘itilaf devletleri, güvenliklerini tehdit edecek bir durumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkına sahip olacaktır." şeklinde idi. Daha sonraki yıllarda Mustafa Kemal Paşa’nın Başbakan’ı olacak Orbay Paşa bu maddeye itirazını haklı nedenlerle diretiyor ancak bunu İstanbul’daki Hükümetin onayını alarak yapmak istiyordu. Adadaki haberleşme imkânlarının yetersizliği karşısında Paşa, İzmir’ e geliyor ve buradan telgrafı İstanbul hükümetine çekiyor ve İzmir’den tekrar Agamemnon zırlısının bulunduğu Limni adasına dönüyordu. Sonunda Amiral Calthrop, Osmanlı’yı parçalayacak Sevr’ in önünü açacak bu ateşkes anlaşmasını imzalaması için Paşa’ ya ‘ya imzalarsın ya da bu iş biter’ diyerek restini çekiyor. Sonuçta ateşkesi sağlayan Mondros Mütarekesi imzalanıyor.

 

 

Bugün kutladığımız, 30 Ağustos 1922 zaferi, aynı zamanda, gerek savaş sırasında gerekse Limni Adası'ndaki Mondros Limanı'nda  Mondros Anlaşması' nın imzalandığı Agamemnon zırhlısının işlevlerindeki gibi işgal güçlerinin görmek istediği pencereden Fatih Sultan Mehmet' in Papa II.Pius'a gönderdiği mektuptan (Montaigne, Makaleler) Mustafa Kemal Atatürk' e kadar söylenmiş Troya kralı Priamos'un oğlu 'Hektor'un öcünü aldık' sözlerine dayanak teşkil edecek şekilde antik çağ hezeyanlarının bir cevabı olarak da algılanmalıdır.

 

 

ARKEOTEKNO