SOSYAL BİR MESELE


 

Kuzular beslenmek için ağacın yaprağını yerken sonunda yaprağın sapına sıra gelince ‘meeee’ diye bağırır...

Bu hikâye genellikle işi zora sokanlar için anlatılır, işi zora sokup da kaçanların uyduracakları bahaneler için anlatılır, kısaca bir işte zorlukla karşılanınca kuzuların melemesi gibi bağırmak, çağırmak, feryat figan etmek anlamına gelir, bu ifadeler kategorik olarak bir yerlerde yıllarca çalışıp da sonrasında ayrılanlar ya da toplumlarda çok sık görülen 'fikri/zikri dolambaç' içinde olanlar için de geçerlidir.

Birinci kategoride olanlar yok şu kurum, bu işyeri, orası burası kötü çalışıyor serzenişleri olur ya, yahu sen yıllarca o zaman neden bu kurumda çalıştın da sistemdir deyip te şimdilerde sitem ederek sistemi düzeltmek üzere neden bir şeyler yapmadın diye sormazlar mı? Ya da ikinci bir kategori olarak sen ‘düşünen bir varlık’ olarak asli ve ulvi ve değişmez kuralları hiçe sayaraktan ‘şimdi düşüncelerim değişti’ gibi son derece tutarsız soyut kavramlara sığınarak varlığını inkâr eden davranışlar içine girecek hale geliyorsun.


İnsanlık yeni bir boyuta geçti, buna 'samimiyetsizlik boyutu' denilebilir, göstergesi ise makam, para, hırs ve ben, yani ego. Bütün bunlar 'aklı' 'akli düşünceyi' ortadan kaldırdı, yok etti. Kısaca hırs, develerin yedikçe ağzındaki ot ile karışan hoşuna giden kanı içen devenin yediği dikenli ‘harese’ otunu yemesi sonunda devenin kan kaybından ölmesi gibi bir şey, buna bir de ‘kifayetsizlik’ eklenirse, 'pragmatizm' ortaya çıkar, yani sonuçlara göre hareket etmek, bunlar hiçbir dönemde kaale alınamaz, gelişmiş toplumlarda olmasa da gelişmemiş ve yıllardır ne hikmetse gelişmekte olarak adlandırılan toplumlarda her devirde olur böyle şeyler denilmesi de tükenmişiliğin sonucu olarak görülebilir. Yok aynı iş kolunda çalışan bir başka yerde şu kadar sene görev alamazmış, yok benim fikrim, zikrim buydu da şimdi böyle oldu, şuymuş buymuş, geçiniz, 'kurallar' her hâlükârda ‘ilke’, ‘erdem-fazilet’ ortadan kalkarsa her şey olur, bunlar birer örnek, bütün bunlar nerelerde oluyorsa, yazarız, paylaşırız ki bilinsin o kadar, hiç seslerini çıkarmamak bu kabil insanların hünerleri olmuş, biz yazalım yeter ki (!)

ARKEOTEKNO