İMALAT SANAYİİNİN KURULMASININ ÖNEMİ: GÜMÜŞHANE ÖRNEĞİ

Dörtte bir ekilebilir araziye sahip Gümüşhane ilinin ekonomisinin büyük oranda tarıma dayalı oluşu karşısında sanayiye dayalı bir gelişme olmaması günümüzde bu ilimizin Türkiye’nin illeri arasında neden 66. sırada olduğunun göstergesi olarak görülebilir. [1]

Resmi kurum raporlarına göre Gümüşhane ilinin de içinde bulunduğu TR90 bölgesinde GSYİH (Gayri Safi Yurt İçi Hasıla) dikkate alındığında diğer TR90 illerinden en düşük değeri olan Gümüşhane’nin milli hasılaya katkı oranı 2005-2019 yılları arasında %0.0047 gibi son derece düşük bir rakamdır. Bu oran bölgeden en yüksek katkıyı yapan Trabzon ilinden (%3.2) oldukça düşük bir değerdir.[2]

İç göç açısından gelen insan sayısının dışarıya göç ile gidenden daha fazla olduğu Gümüşhane, son 10 yılda bölge illeri arasında en yüksek göç alan (%7) iller arasında olması nedeniyle de artan nüfus nedeniyle de yerleşim yeri olarak haliyle arazisinin kısıtlı genişlemeye sahip olmasıyla barındırma sorunları gündeme gelirken buna bağlı olarak başta altyapı ve eğitim sorunları ile birlikte sosyal sorunlara da maruz kalmaktadır.

Ana mesele göçü en fazla alan bir il olmasına rağmen Türkiye’nin 2005-2019 yılları arasında %53 oranında GSYİH nin büyümesine rağmen TR90 adı verilen (Gümüşhane, Trabzon, Rize, Artvin, Giresun ve Ordu) illerinin %60 oranında ortalama büyüme değerine ulaşırken, TR90 illeri arasında bulunan Gümüşhane ilinin ise %26 gibi bir değer ile diğer illerin yarısına dahi ulaşamamasının nedenlerini araştırmak olmalıdır.

Demek ki Gümüşhane ili TR90 illeri arasında en yüksek göç alan il olmasına rağmen bu illerin yarı değerine kadar dahi ulaşamayan bir büyümeyi sağlayamamaktadır.

Göç hareketliliğinin neden bir katma değer oluşturamadığının araştırılması ile kişi başına eksi (-) %5,96 değeri ile küçülen bir gelir değerine sahip Gümüşhane ilinin ana sorunlarının başında büyüme değerlerinin düşüklüğü gelmektedir.

Bu duruma bakıldığında TR90 illeri arasında kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmetler alanında ilk sırayı paylaşan Gümüşhane ilinin İmalat Sanayi alanında bu illerin arasında sonuncu sıralarda olması sorunun ana kaynağını ortaya koymaktadır.

Ana fikir olarak yüksek katma değere sahip imalat sanayiinde yer alınmaması, yüksek gayrimenkul hareketlerine sahip olunması ancak kamu ve sosyal hizmetler alanında ilk sırada yer alınıyor olunmasına rağmen Gümüşhane ilinin TR90 illeri arasında GSYİH ya en düşük katkıyı sağlamış olduğunu ana neden olarak söyleyebiliriz.

Balıkçılık, Tarım ve Ormancılık sektöründe ilk sıralarda olması gereken Trabzon (%8.13) ilinin TR90 illeri arasında sonuncu olması bir yana aynı sektörde ilk sıralarda olan Gümüşhane (%14.88) ilinin bu potansiyelinin takdire şayan olması ile birlikte bu birincilik Türkiye genelinde GSYİH ya pek fazla katkı sağlayamamaktadır. [2]

                                  MOBİLYA SANAYİİ 

Hal böyle iken sadece Orman ürünleri sanayisini ele alacak olursak aynı kaynağa göre bu sektörde TR90 illeri arasında birinci sırada olunmasına rağmen Ocak-Şubat 2021 tarihleri arasında sadece 146 bin US$ olan ihracat değeri Gümüşhane ilinde kolaylıkla kurulabilecek önemli bir katma değer sağlayacak Ankara’daki Siteler gibi bir mobilya sanayisinin neden olmadığının sorusunun sorulmasını haklı kılmaktadır.

Bu durum bize Orman ürünlerinin işlenmemiş olarak ham bir şekilde diğer illere gönderilmekte olduğunu gösteriyor. Aynı durum balıkçılık sektöründe ve tarım ürünlerinde de yüksek katma değerli işlenmiş ürün üretiminin yapılmadığını gösterir.

Az da olsa Türkiye’nin belki de en ünlü yaylalarının arasında birinci sıraya yerleşecek bir tarımsal potansiyeli kapsamında faaliyet içinde olması gereken peynir, süt, tereyağı, bir ölçüde ünlü ekmekleri gibi tarımsal ürünler Türkiye genelinde marka haline gelmiş bir şekilde yer almasının temel hedefi bugünlerde pek de dillendirilen organik üretim olarak tüzel kişilikler vasıtasıyla üretilmesine yönelik üretimin geliştirilmesi elzem görülmektedir. TR90 illeri arasında %95 gibi en fazla organik tahıl üreten Gümüşhane’nin ürün yelpazesini diğer organik sebze ve meyvelere yönlendirmesi bir fırsat olarak görülmelidir. Kısa bir sürede 2003 yılından 2010 yılına kadar Türkiye’nin toplam organik tahıl üretiminin %17 sine ulaşan TR90 illeri arasında iş birliği yapılarak diğer sektörlerde de markalı organik üretim yapılması hedeflenmelidir.

Bütün bunlarla birlikte yaylasından tutun da arkeolojik alanlarının nedense yıllardır harekete geçirilemeyen turizm potansiyelinin harekete geçirilmesi gereği bulunmaktadır.

Bu sadece bir kişi, kurum ya da tüzel kişiliğin sorunu olmayıp bütün paydaşların katılımı ile çözülecek bir sorun olarak görülmelidir.

Bütün bunlarla birlikte söz konusu raporun analiz edilmesi ile ortaya çıkan sonuçlar olarak tasarıma dayalı sektörel bazda bir ‘imalat sanayii’ kurulmadan bir ülkenin kalkınamayacağı ilkesinde olduğu gibi bir ilin de kalkınabilmesinin ana damarlarından bir tanesinin de  ‘imalat sanayii’ nin sektörel bazda geliştirilmesinin olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.

ARKEOTEKNO   

[1] https://www.cografya.gen.tr/tr/gumushane/ekonomi.html

[2] TEPAV Gümüşhane İli Ekonomik Analizi-Aralık 2022

[3] https://www.kalkinmakutuphanesi.gov.tr/dokuman/2014-2023-tr90-dogu-karadeniz-bolge-plani/280

[4] https://www.doka.org.tr/