İNTİHALİN (PLAGIARISM) ARKEOLOJİSİ

Toplumsal hastalık haline gelen bilindiği üzere Latince kaynaklı bir kelimede karşılığını bulan Plagiarism ya da 'aşırma' 'intihal' biyolojik-psikolojik-arkeolojik nedenleri olan çok derin bir konudur.

Plagiarism plaga (snare, tuzak)anlamına gelen aynı zamanda Yunanca'da sepet örmek fiili olan plekein kelimesine kadar uzanır. Başa çorap örmek deyimi de buradan geliyor olmalı. Bu kelime, kullandığımız 'plak' 'katman' anlamına da gelir.

 

Plagio ise antik Yunan'da eğik anlamına gelen bir kelime olarak tıbbi terim olarak kullanılan bebeklerde Brachycephaly, (brakisefali, kafanın arka yüzünde oluşan düzlük)Scaphocephaly (kafanın uzun ve yatay yönden düz olması) tanımları ile birlikte Plagiocephaly olarak kullanılan bir kelimedir.

Eğik çalınan aulos (flüt) plagios aulos (latince obliqua tibia)olarak adlandırılır. Flütü en iyi çalan Frigyalı Marsyas' dır. Bu nedenle Apollon ile kapışması mitolojide çok ünlü bir hikayeye konu olmuş ve başına gelmeyen kalmamıştır. (http://www.arkeotekno.com/pg_179_arkeolojik-olarak-flut-aulos-ve-lir-gitar-rekabeti)

Romalılar flütleri kemikten yaptıkları için Latince kemik anlamına gelen 'tibia' olarak adlandırmışlar. Obliqua Tibia' nın Türkçesi 'yan flüt' dür. Arkeolojik yönden en eski tarihlendirilebilecek Divje Babe flütleri Slovenya'da bir mağara ayısının femur (uyluk kemiği) kemiğinden yapılmış olup M.Ö 60.000-50.000 tarihlerine kadar uzanır.

Plagiocephaly sözcüğü ise 'plagio, oblique' eğik ve baş anlamına gelen ‘cephaly’kelimesinden oluşur. Cephaly kelimesi ise Grekçe bir kelime olan ‘kefal’ balığına adını vermiştir. En makbulu 'has kefal' olarak bilinen balığın diğer adı da 'mugil cephalos' dur. Kefal daha çok deniz kıyısına yakın ortamlarda yüzdüğü için kafasını deniz yüzeyine dik tutar ve suya diklemesine doğru omurgası dik olarak yüzebilen bir balık olarak adlandırılması bu yüzüş şekline dayanır. Kıyılarda genellikle pislikleri de (mugil latince balçık anlamına gelir) yediği için için daha çok açıklarda olta ile avlananlarının makbul olduğu kefal balığının bu nedenle tüfekle de kafasına (cephaly) nişan alınarak denizlerde avlandığı da olur. 

 

Tıpta Plagiocephaly (flat head syndrome) ise tıbben bebek kafatasına yukarıdan bakıldığında kafanın bir bölümünün yuvarlak formunu kaybederek düzleşmesi anlamında kullanılır. Ana rahminde ortaya çıkabileceği gibi bebeğin kafatasındaki lifli eklemlerle ayrılan birkaç kemiğin birbirleri ile birleşmesinin ve sütür adı verilen bu liflerin kaynaşmasına karşın kafatasının gördüğü negatif dirençler sayesinde ortaya çıkar. Doğumdan sonra, plagiosefalinin çoğu oluşumu düzenli olarak tek bir pozisyonda uyumak veya aynı pozisyonda oturmak, örneğin bir araba koltuğu / bebek arabası taşıyıcısı, kabarık koltuk veya salıncak gibi yerlerde çok fazla zaman harcamaktan kaynaklanır. Doğal olarak bu deforme durum beynin gelişmesini engeller hatta beyine basınç yaparak ortaya beyinsel rahatsızlıkların çıkmasına neden olabilir.  Amerikan Pediatri Akademisi 2-3 aylık periyotlarla bebeklerin kafataslarının ölçülerek düzgün gelişip gelişmemesinin takip edilmesini önermektedir.  

 

Plagio kelimesinden üretilen bir başka kelime ise intihal ya da Türkçesi aşırma olan kelimenin İngilizce’deki karşılığı olan ‘Plagiarism’ Arapça'nahl' den gelen 'intihal' sözcüğü başkasına ait bir malı sahiplenme yani aşırma anlamındadır.  Kelimenin batılı toplumlardaki etimolojisinin enteresan yol haritası yukarıdaki şemada verilmektedir.

Demek ki gerek tıbben gerekse literatür olarak kullanımda bir eğik olma (plagio-oblique)söz konusudur. Tıbben düşünüldüğünde kafatasının eğik olması beyinsel fonksiyonların yerine getirilebilmesine aykırılık teşkil edecek şekilde beyin basıncı oluşturabileceği ve kafatası basıncı sonucunda beynin hacminin artabileceği ve beynin daha fazla kan ihtiyacını ortaya çıkarması beynin biyolojik yapısının bir sonucudur. Beynin normal olarak dakikada 750 mililitre kan ihtiyacının da üzerine çıkıyor olması (basıncın durumuna göre bazen de azalması) plagiocephaly sonucu olarak işlevselliğinin kaybolmasını ortaya çıkarır.

Burada kesin olan bir şey var ki plagiocephaly kesinlikle görme kaybına neden olan bir rahatsızlığı ortaya çıkarırken bunun plagiarism (aşırma) ile ortak olmayan yanı, kişinin (plagiarist) başkasına ait bilgileri nasıl oluyor da kendisine aitmiş gibi görerek sahiplenmiş olduğunun anlaşılamamış olmasıdır. (!)

Plagiocephaly kadar Antik Yunan’da kullanılan plagion kelimesinden üretilmiş Plagio-climax (doğal özelliklerin kaybolmasına karşın kurulan topluluklar) ve Plagiarism(çocuk hırsızlığı) yapanlara ise Plagiorist (çocuk hırsızı) da denilir.

 

Carl Jung'un bir akıl hocası olan İsviçreli psikolog Theodore Flournoy, 1900 yılında plagiarism olayını "cryptomnesia" fenomeni olarak adlandırmıştı. Bu durum belleğin gizlenmesi anlamına gelir. Bu fenomende kişi, bilginin kaynağını unutur ve daha önce var olan bilgilerin kendisi tarafından oluşturulduğuna inanır. Harvard Üniversitesi’nden beyin bellek uzmanı Daniel Schacter, cryptomnesia'yı, yanlış tanıma, görgü tanığının yanlış tanımlanmasının nedeni gibi bir fenomenin "ayna görüntüsü" olarak adlandırmıştır. Buna verilebilecek bir örnek ikiz çocuklardan birinde olmayan bir özelliğin diğeri tarafından benzer şekilde taklit edilmeye çalışılmasıdır.

Beynin kapalı olması nedeniyle üzerindeki herhangi bir basınç daha az veya daha çok kan gelmesini gerektiren bu her iki durumda da beyin hasara uğrar. Hipertansiyon sonucu oluşabilecek bu hasarlar, göz doktorları tarafından yapılan periferik muayeneler sonucunda sabahları beyinde görmeyi sağlayan oksipital bölge ağrılarının ortaya çıkmasına, baş dönmesine ve bazen de kulak çınlamasını ortaya çıkarır. (2013, Kotil) Doktorlar bu belirtilerin sonunda görme özürlüğüne kadar giden bir sürecin hastalık habercisi olabileceğini söylüyorlar.

Demek ki gerek plagiarism olarak bilinen 'aşırma' ya da 'intihal' ya da kendisine ait olmayan bilginin kaynağını yok varsayarak bilgiyi kendisine aitmiş gibi kullanan cryptomnesia olayı gibi sağlık alanında olduğu kadar edebiyat yaşamımızda da beyinsel fonksiyonların yitimi olarak kesinlikle tedavi edilmesi gereken bir hastalık olarak değerlendirilmelidir.

S. Vedat Karaarslan

KAYNAKLAR:

[1] Flüt çalan kişinin resmi Music in ancient Greece and Rome kitabından alınmıştır.

[2] http://myfavouritephysio.com.au/plagiocephaly/

[3] http://www.kadirkotil.net/tr/news/desc/4511/beyincik-fitigi-beyincik-sarkmasi-chiari-sendromu.html

[4] Latince Sözlük, Sosyal Yayınları