DEMOKRASİ VE MERİTOKRASİ

 
Demokrasi,Timokrasi (para ve gücün egemen olduğu toplumlar), Patriarşi (erkek egemen toplumlar) derken kişilerin yetenek ve bireysel üstünlüğüne yani liyakata dayanan yönetim biçimi olan meritokrasi, sosyolog Michael Young tarafından 1958 yılında yazılan Rise of the Meritocracy (Meritokrasinin Yükselişi) adlı eserinde ilk kez açıklanmıştı. Anlamsal ve içerik olarak Platon'un Devlet adlı kitabında da anlatılan sosyal bir piramit olarak tasvir edilen bu yönetim şekli ‘yeterli ve değerli’ anlamına gelen Latince ‘meritum’ ve Yunanca ‘güç’ anlamına gelen ‘kratos’ kelimelerinin birleşiminden oluşuyordu.
Platon'un otokratik tanımına ilaveten Avrupa'da meritokrasi her biri kendi içinde takdire şayan dört niteliği bir araya getirmek olarak tanımlanmıştı. Bunlardan birincisi, insanların doğal yetenekleri temelinde hayatta ne kadar ilerleyebilecekleri, ikincisi herkes için fırsat eşitliğine dayalı eğitim sağlanması, üçüncüsü, ırk, cinsiyet ve diğer ilgisiz özelliklere dayalı ayrımcılığın yasaklanması ve nihayet dördüncüsü patronaj ve adam kayırmacılık yerine açık rekabet yoluyla işlerin görülmesiydi.
Nitekim İngiltere merkezli ‘meritocracy party’ tarafından açıklanan bir manifesto ile meritokrasinin ilkeleri kayırmacılığın, yandaşcılığın, ayrımcılığın olmadığı, eşit imkânlar ile liyakat sınırlarının belirlendiği ve başarılı olanların nirvanaya erdiği (!) meritokrasiye itirazlar da olmuştu. Bu itirazlara en güzel örnek 1883 yılında kamu hizmetlerinin doğasını değiştiren ‘pendleton act’ ile uygulamaya geçen ABD’nde ‘başarıyı hep ön planda tutan’ fırsat eşitliği olmayan kapitalist toplumlardaki gibi maddi imkânları ile eğitim alarak daha zeki olduğuna hükmedilen kişilerin Platon'un Devlet adlı kitabında anlattığı gibi yönetime gelmeleri durumu geriye dönük bir örnek olarak gösterilmişti. Kapitalist toplumlarda iktisadi yönden gelir ve servetin adil dağıtımı açısından toplumun bireyleri arasındaki uçurum ve dengesizliği gösteren Gini katsayısının yüksek oluşu buna en iyi örnek olarak gösterilmişti. Singapur'da ise eğitim alanında öğrencilere uygulanan bir burs programı olan Edusave ödülü meritokrasinin en güzel örneği olarak bilinir. Sağlık alanında ise düşük gelirli ailelerin daha fazla subvansiyon ve sağlık hizmeti alması resimde [S. Lim] görüldüğü üzere meritokrasinin temelidir.
Meritokrasinin uygulandığı bazı toplumlarda bu tür aksi örnekler görülüyor olsa da toplumsal gelişmeyi ve demokrasiyi tam olarak özümseyemeyen toplumlarda demokrasinin içinde meritokrasinin ne kadar önemli rol oynayabileceği meritokrasi manifestosu göstermektedir.
Bütün bunlarla birlikte demokrasinin, elitizme (seçkinlik) dayalı olmayan ancak yetenek ve liyakate dayalı bir yönetim şekli olan meritokrasi olmadan işleyen bir yönetim şekli olmadığının bilinmesi gerekiyor.
 
ARKEOTEKNO