KARANLIK ÇAĞ DEVAM MI EDİYOR?


Bakmayın öyle o Karanlık Çağ’ın başlangıç yılının Orta Çağ'a atıfda bulunmak üzere başlangıç yılının m.s. 410, bitiş yılının da 800 yılları arasında olduğuna dair söylemlere.

Günümüzde yok atomdu, yok sezgiydi, yok bilişimdi, yok nükleerdi ya da bilmem neydi diye çağların adı ne kadar vasıflandırılırsa vasıflandırılsın, kitaplar yazılsın, insanlık 4.0, 5.0 bilmem ne sıfır diye kodlansın, insanoğlu günümüzde bal gibi Karanlık Çağ alametlerini yaşamakta.

İnsanlık adına gücü güce yetenin hâkim olduğu bir toplumsal yapı hiç bu kadar ayyuka çıkmamıştı.

M.Ö 2300 lerde efsane Hatti kralı Pamba’nın Akkad kralı Büyük Sargon'un torunu 'dört bir yanın hükümdarı' unvanlı Naram-Sin’nin Anadolu’ya saldırmak üzere hazırlıklara başladığında Pamba'nın beylikleri bir araya getirmek suretiyle kurduğu koalisyon belki de adaletsizliğe karşı müttefikliğin ne olduğuna dair insanlık tarihinin ilk örnekleri olarak Boğazköy’de ele geçen yazılı tabletlerden anlaşılmakta.

Demek ki kontrol edilemez bir güce karşı günümüzden tam 4500 yıl öncesine yakın yapılan bu birliktelikten bugün anladığımız, adına ister Yapay Zekâ? İster Nükleer Çağ isterse bilmem ne çağı denilsin haksızlıklara karşın önce günümüzde ‘insan olma’ vasfının ortaya konulamamasının zafiyet ya da bitkinliği yaşanıyor.

Güçlünün haklı, haklının güçsüz olduğu modern dönemlerde insanlar politik olarak ve iktisadi anlamda adına ‘laissez faire, laissez passer’ ya da ‘ne isterlerse yapsınlar’ dönemlerini de yaşadı ama bu kavramın daha da geniş anlamı olarak günümüzde yaşanan bu insanlık katliamlarına, soykırımlarına insanlık adına ‘dur’ demesi gerekenlerin insanlık tarihinin geçmişine göz atması gerekir. 

ARKEOTEKNO 

NOT: Resim- Naramsin Steli - İstanbul Eski Şark Eserleri Müzesi