KORONA VİRÜSÜ SALGINI VE İTALYA'DA EPİSTEMOLOJİ SORUNU

S. Vedat Karaarslan Arkeolog- Y. Mühendis

Salgın hastalıklara küçük mikroorganizmaların neden olduğunu ilk kez  1478-1553 yılları arasında yaşayan Padua Üniversitesi tıp,edebiyat felsefe konularında eğitim alan İtalyan Girolamo Fracastoro ileriye sürmüştü.

Fracastoro, 1502 yılında tıp diploması almıştı. Seminaria Prima adlı eserinde verem ve veba hastalıklarının gözle görülemeyen sporlar ya da küçük parçacıklar yolu ile kimyasal maddeler şeklinde insana geçtiğini ileriye sürmüş ve tifüs hastalığını tanımlamıştı. Epidemiyoloji tarihinde, De contagione et contagiosis morbis et curatione  adlı eseri ile (Bulaşma, bulaşıcı hastalıklar ve tedavisi hakkında üç kitap) adlı eseri mikrobiyoloji konusunda Rönenans tıbbı içinde daha sonraki yıllarda Koch ve Pasteur'un yaptıkları buluşlarına öncülük etmişti.

FRACASTORO'NUN PADOVA KENTİNDEKİ HEYKELİ VE KİTABI ( 1546)

Mikrop teorisi geliştirilinceye kadar Verona doğumlu Fracastoro'nun bulaşıcı hastalıkların kaynağı olarak 'kimyasal yüklü küçük parçacıklar' teorisi sağlık alanında 300 yıl geçerliliğini korumuştu.  

Fracastoro, hastalıkların yayılmasının kökenlerini havaların bozulması nedeni ile olduğunu söyleyerek 'sifilis' adlı 'frengi' hastalığını da ilk kez tanımlamıştı. Mitolojiye göre Syphilis adlı çoban Apollon'a hakaret etmişti. Apollon'da bu çobanı Sifilis (frengi) hastalığı ile cezalandırmıştı. Fracastoro, İngilizce'de ateşin yayılmasını sağlamak üzere kullanılan 'tinder' kelimesini bulaşıcı hastalıkların yayılmasına örnek olarak Latince 'fome' kelimesi olarak kullanmıştı. Aynı kelime 'sigara içmek' anlamına gelen 'fumer' olarak bütün Latin kökenli dillerde kullanılmaya başlanacaktı.

Fracastoro, günümüzde 1494 yılında Fransızların İtalya'yı işgali sırasında Fransız askerlerinin yakalandıkları hastalığa istinaden 'Fransız Hastalığı' olarak bilinen 'frengi' ya da sifilis hastalığını 1546 yılında şiir halinde yazdığı 'Frengi sifil morbus gallicus' adlı eserinde tedavi için civa ve palo santo yani 'kutsal ağaç' dan elde edilen guaiac yağının kullanımı ile tedavi edilebileceğini  öneriyordu.

Günümüz tıbbında patonejik bakteriler, virüs veya mantarların ortak adı olan 'fomit' lerin kökeni de yine Fracastoro'nun yapmış olduğu bu araştırmalar dayanan bir etimoloji kök ya da anlamsal bütünlük sağlar bize.

Fracatoro, 1546 yılında yayımlamış olduğu " De Contagione et Contagiosis morbis' adlı eserinde "ahşap nesneler ve bu tür şeyler, kendileri bozulmasa da, bulaşıcılığın orijinal mikroplarını koruyabilir ve bunlarla bulaşabilir " şeklindeki yaklaşımı bugünkü mikrobiyolojinin temel yaklaşımı olan 'bulaşıcı' hastalıkların yayılımı için yazılmış en önemli kaynak olarak tarihteki yerini almıştır.

Günümüzde 'fomit' konakçı olarak da adlandırılan cansız olduğu halde organizmaları taşıyıcı özellikte olan steril olmayan bir hastane ve sağlık ile ilgili bütün müştemilatı, iş yeri, ofisler, çarşı pazar...vs gibi yerlerdeki virüs, bakteri ya da mantarlar olabildiği gibi deri hücreleri, saç telleri, giysiler, yataklar da bulaşıcı hastalık kaynağı olabilirler. [1] Fomitler üzerlerine aldıkları bakteri ve virüsleri canlı varlıklara aktaran cansız nesnelerin tümü olarak tanımlanır.

 

İNSANDAN İNSANA FOMITE KAYNAKLARI 

Yapılan araştırmalar fomitlerin kapı kolları gibi düz yüzeylerin kağıt para gibi gözenekli yüzeylerden daha fazla bakteri ve virüs yaymış olduğunu ortaya koymuştur. Özellikler lifli maddelerin mikropları tutarak dokunma yolu ile bulaşmasını engelleyici birçok deneysel sonuca ulaşılmıştır.

Contagion kelimesi "bulaşıcı bir hastalık; zararlı veya bozucu bir etki" anlamında  "dokunma, temas," genellikle kötü anlamda, "fiziksel veya ahlaki bir şeyle temas kirli, bulaşıcı, "contingere" den gelen "( con-) + tangere" dokunmak ", 1620 yılından bu yana  "Enfeksiyon temas veya iletişim" anlamında kullanılan İngilizce bir kelimedir.

Bu ortak kullanıma rağmen Century Sözlüğüne göre;

Bulaşıcı (contagion) ve enfeksiyon (infection) farklı kullanım amaçlıdır. Buna göre;

Bulaşıcı olma hali hastalıklı kısmın sağlıklı bir emici veya aşınmış yüzeyle fiili temasıyla hastalığın bulaşması ile oluşur ki bu 'contagion' dur.  

Yüzen mikroplar veya miasmata (havada mikropların oluşması) ile atmosferden bulaşmakla sınırlı olması ise 'infection' dur. .

Hiçbir şeyin 'korku' kadar hızlı yayılamayacağını gösteren orijinal adı 'Contagion' olan 'Salgın' adlı filmin ilk gösterimi Venedik Film Festivali'nde yapılmıştı.

İtalya'nın dünya film festivalleri ile ünlü Venedik kenti 'bulaşıcı hastalıkların kaynağının mikroplar' olduğunu ilk kez söyleyen Verona doğumlu Fracastoro'nun tıp diploması aldığı 800 yıllık bir geçmişi olan 1222 tarihinde kurulan Padua Üniversitesi'nin bulunduğu Padova kenti ile neredeyse iç içe geçmiş bir şehirdir.

Korona Virüsü olarak tanımlanan 'COVID-19' salgınının Avrupa'da en fazla yayıldığı dünya modasının merkezi olarak Fracastoro'nun hatırasına izafeten Paduva ve Verona'nın çok yakınında olan Milano şehrinin, başlangıçta salgını önemsemez yaklaşımının 'bilgi kaynağı ve değeri nedir?' sorusuna cevap arayan epistemoloji biliminine göre bütün dünyaya ibret olacak şekilde yeniden değerlendirilmesini gerekli kılıyor.

İnsanoğlunun yakın tarihinde yaşadığı en büyük trajedi olan COVID 19 un en kısa zamanda yaşamımızdan çıkması dileği ile... İnsanlık için dayanışmanın tam zamanıdır artık...  

ARKEOTEKNO 

 

[1] http://www.cfsph.iastate.edu/Infection_Control/