KUŞAK FARKLI BİR SÜMERLİ BABANIN TEMBEL OĞLUNA NASİHATLARI

Günümüzden yaklaşık 4700 yıl  (m.ö. 2500) öncesinde de aile tartışmaları aynen bugünkü gibi var olduğunu bir Sümer tabletinde yazılan baba-oğul tartışması olarak ortaya konulmuş olduğunu bir Sümer tabletinde yazılanlardan anlıyoruz.

Bu tablette baba oğlunun okula gitmesini sokaklarda haylazlık yapmamasını, eve erken gelmesini öğütleyerek verdiği her bir nasihatın oğlu tarafından tekrar edilmesini istemişti.

Oğluna bir takım pratik bilgiler verirken oğlunun avarelik etmemesini, okuldaki gözetmeni veya öğretmenine saygılı olmasını, geçmişte yaşamış insanların deneyimlerinden yararlanmasını ve bunlardan ders çıkarmasını ancak oğlunun bunları dinlemeyerek kendisinin yataklara düşmüş olduğu tablette yazılmıştı.

Babanın bir tablet yazmanı olduğu anlaşılan bu yazıtta baba, oğlunun kendi mesleğini devam ettirmesini istemiş bir insanın kendi deneyimlerini şiirsel anlatım ile aktarılmasının en iyi yol olduğunu yazarak bunun devam ettirilmesinin yararlarından bahsederek tabletteki yazıyı oğluna iyi dileklerle yaptığı bir dua ile bitirir.

Tablette yazılanlara göre baba oğluna sormaya başlar;

-Nereye gittin?

-Hiçbir yere gitmedim.

-Eğer bir yere gitmediysen, neden avarelik ediyorsun. Okula git, okul babasının (ummia) önünde dur. Ödevini ezberle çantanı aç. Ağabeyin kendi tabletini yazarken sen de kendi tabletini yaz. Ödevini bitirdikten sonra doğruca ve bana gel. Şimdi ne dediğimi anladın mı?

-Anladım, sana tekrar edeyim.

-Pekâlâ, şimdi tekrarla.

-Söylüyorum.

-Söyle

-Haydi, söyle bana.

-Bana, okula gitmemi, ödevimi ezberlememi, okul çantasını açmamı, ağabeyim tablet hazırlarken benim de kendi tabletimi hazırlamamı söyledin. Ödevimi bitirdikten sonra gözetmenime (ummia) göstereceğim ve senin yanına geleceğim. İşte bana söylediklerin bunlar.

Bundan sona baba devam eder:

-Bana bak, adam ol, meydanlarda başıboş dolaşma, caddelerde sürtme, sokakta yürürken sağa sola bakma, alçakgönüllü ol, gözetmenine ondan çekindiğini göster, korktuğunu belli edersen gözetmen senden hoşnut olur.

-Meydanlarda başıboş dolaşan sen mi başarılı olacaksın? Öyleyse önceki kuşaklara bir bak, tanışlarımla konuştum, onların çocukları ile karşılaştırdım. Ama aralarında senin gibisi yok.

-Sana anlatacaklarım bir budalayı bilge adama çevirir. Yılanı büyüler gibi tutar. Kalbim senden bıkkınlık çektiği için senden uzak durdum. Senin homurdanlanmalarına aldırmadım. Çığlık ve bağrışlarından dolayı sana kırgınım. Beni ölüme getirdin. 

-Sen beni yataklara düşürdün. Bu söylediklerim bir aptalı bilge adama çevirir. Ömrümde sana sazlıktan kamış getirtmedim. Sana asla kervanlarımla git demedim. Tarlamda saban sürdürmedim. Sana söylediklerimi tutsaydın adam olurdun. Söylediklerimi dikkate alsaydın diğer arkadaşların gibi her gün eve 10 Gur (72 kile) arpa getirirdin. Onlar (diğerleri) babalarını arpa, yağ ve yüne boğuyorlar. Ağabeyini ve kardeşini örnek al, babanın mesleğini devam ettir. Ben senin yüzünden gece gündüz azap çekiyorum. Bolluk içinde yüzüyorsun. Enine boyuna büyüdün. Güçlü kuvvetli bir şişko oldun. Tanıdıkların senin çöküşünü büyük bir özlem ile bekliyorlar.

Tabletin sonunda baba oğlunun dediklerini tutması ve yola gelmesi için dua eder. 

ARKEOTEKNO     

Kaynak: Samuel Noah Kramer, History Begins at Sumer (Garden CityN.Y.: Doubleday, 1959, 13-16.