TARİHİN EN BÜYÜK GÖÇÜ: AVRUPALI MÜLTECİLER ANADOLU VE MISIR KIYILARIND

S. Vedat Karaarslan Arkeolog- Y. Mühendis

Sir Gaston Camille Charles Maspero 1881 yılında tanımladığı 'Deniz Kavimleri'nin (İngilizce: sea peoples, Fransızca: Peuples de la Mer) büyük göçü olarak bilinen insanlık tarihinin en büyük trajedisi m.ö. 1200 yılları cıvarında başlamıştı.

Merneptah ve III. Ramses dönemlerine rastlayan antik Mısır  yazıtları her iki firavun döneminde bu trajedinin tasvirleri ile doludur.

Karnak Tapınağı'ndaki Merneptah 'ın yazıtları bu firavunun Libyalı işgalcilere karşı savaşını anlatırken ikinci yazıt III. Ramses'in Medinet Habu'daki mezarda yalan haberlerle dolu olanıdır ki bunların başında Hitit Krallığı'na karşı kazanılan zafer anlatılır.  

Merneptah döneminde Libya'nın sefil başkanı Ded'in oğlu Meryre'nin yanına Şekeleş, Turşa, Ekveş, Lukka (Şerden) lileri alarak Mısır'a saldırdığını , bu saldırı karşısında saldırgan askerler içinde Mısır geleneğine göre sünnetsiz olanların cinsel organlarının kesildiğini sünnetli olanların ise sağ ellerinin kesildiğini ve Myre'in nasıl yenilmiş olduğu anlatılır. Mısır geleneğine göre savaşlardaki kayıplar, kesilen cinsel organ ve sağ el sayısına göre hesaplanırdı.

Libyalıların kuzeyli olarak adlandırılan bu yabancı toplulukların kim oldukları yapılan araştırmalar sonucunda 19. yüzyılda belirlenmiş ve Lukka'nın Likya, Ekveş'İn Akhaia, Turşa'nın  Tyrsenia (Güney ve Batı İtalya), Şekeleş'İn Sicilya, Şerden ise Sardinya ile bağlantılı oldukları anlaşılmıştı.

Arkeologlar bu olayların sonrasını Tunç Çağının sonu olarak tanımlarlar.

III. Ramses'in Medinet Habu' daki ölüm tapınağındaki 46. plakadaki yazıtına göre ise Deniz Kavimleri (sea people) olarak adlandırılan halk kitleleri Balkanlardan yıkıma başlayarak, Miken Kültürünü yok etmiş, Ege kıyılarına gelmiş, Anadolu içlerinde Hititler ile karşılaşmış ve onları ortadan kaldırmış, denizi çok iyi bilen bu barbar topluluklar zengin Anadolu kıyı kentlerini korsan davranışı ile yağmalamış, sayılarını sürekli artırarak  Nil deltasına kadar ulaşmışlar ve ancak Mısır'da durmuşlardı. (Harold H. Nelson)

Mısırlıların Deniz Kavimlerini 'Hau -Nebut (Ege Halkı)' olarak tanımlamış olması ve olasılıkla bunların Lukka-Luvi olduğu husus da halen tartışmalıdır.  Çünkü 46. tablette Pelest, Tjeler, Shekelsh, Sherden, Denyen ve Weshesh halklarından bahsedilmekte, Medinet Habu' daki duvar tasvirlerindeki Viking gemilerine benzer çizimler (gemi ön (pruva)) ve arkasında (kıç (pupa)) kuş başlı şekillerden dolayı bu halkların içinde Kuzey Avrupa kökenli toplulukların olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak gerek Merneptah ve gerekse III. Ramses yazıtlarından günümüzde anladığımız; tam teçhizatlı silahlı Kuzey Avrupalı göçmenlerin Ege kıyıları ve adaları, Hititler ve Yakın Doğu (Ortadoğu) olarak bildiğimiz bölgeye doğru her yeri yakıp yıkarak bir yol izlemişler ancak Mısır'da durdurulabilmişlerdi.       

ARKEOTEKNO