DÜNYANIN MANYETİK ALANI, İNSAN BEYNİ VE AURA
Manyetik alanların insan aurasına etkisinin en fazla hissedildiği alanlar olarak örneğin AVM ler gibi kalabalık bir ortama girildiğinde yaşanan huzursuzluk psikolojik olarak tespit ediliyor olsa da dünyanın manyetik alanının değişmesinin insan vücudu üzerindeki etkileri yaşam kalitesini geleceğe yönelik olarak etkileyecek en büyük tehlike olarak görülebilir.
Kalabalık ortamlarda insan auralarının birbirine karışmasından dolayı farklı kişilerin vücutlarındaki negatif ve pozitif enerjilerin birbirine atlayarak bir aura kalabalığı haline gelmesi kişinin kalabalıkta kendisini rahat hissetmemesinin en büyük nedeni olabilir.
Coşkulu bir şekilde ortak bir amaca yönelik herhangi bir kalabalığın ortak hareket etme yeteneği, kalabalığı oluşturan kişilerin aynı yönde olan pozitif enerjilerinin her bir birey üzerindeki auraların pozitif yöndeki artışının bir tezahürü olarak görülür. Kalabalıkların kendinde bir güç olarak nümayiş ya da başka bir etkinlikte bulunması bu auraların pozitif olarak toplanarak yüksek seviyelere çıkması ile ilgilidir.
Somon, balina ve antilop gibi gidecekleri yönü bilen hayvanlar gibi hayvanların avlanmasında sürü mantığı içinde kendilerini daha güçlü hissetmeleri fiziki güçlerinin yanında aura yüksekliğinin her bir canlıya verdiği güç olarak tezahür etmiş olarak yönlendikleri gayet açıktır. Hayvanların bu göç mantığı içinde güneşin pozisyonunun dikkate alarak geceleyin yıldızların konumlarını takip etme, yeryüzü arazisinin peyzajını tanıyarak göç etme olduğu kadar manyetik alanların auraları üzerinde etkilerinin de olduğunu söylemek gerekir. Kuşların dahi şehirlerin mimarisine göre yaptıkları gözlemler ile uçtukları bir dünyada yaşıyor olmamız bir hakikattır. (!)
İnsan vücudunda var olan 20 meridyenin bağlandığı 7 çakranın oluşturduğu auranın bu şekilde olumlu olarak artması ya da negatif olarak bozuluyor olmasının bir diğer örneği ise dünyanın manyetik alanının değişmesi dolayısıyla vücuttaki manyetik alanların değişimidir.
Auranın esasında titreşimlerden oluştuğu bunun da vücudun her bir organının yaymış olduğu frekanslarının toplamından oluştuğunu bilmemiz gerekir.
ORGAN |
TİTREŞİM DEĞERİ- FREKANS (Mhz) |
Dahi Bir Beyin |
80-82 |
Beynin Frekans Sınırları |
72-90 |
Normal Bir Beyin |
72 |
İnsan Vücudu |
62-78 |
Boyun Yukarısı |
72-78 |
Boyun Aşağısı |
60-68 |
Tiroid Bezi |
62-68 |
Timus Bezi |
65-68 |
Kalp |
67-70 |
Akciğer |
58-65 |
Karaciğer |
55-60 |
Pankreas |
60-80 |
Soğuk Algınlığı-Grip |
57-60 |
Hastalık Başlangıcı |
58 |
Ölüm |
25 |
İnsanda eterik beden olarak tanımlanan atomik kalkan içindeki enerji alanı bilimsel anlamda çocuğun idrak algılarının oluştuğu 4-8 yaşları arasında oluşur. İleriki yaşlarda eterik bedenin gelişmesi ancak ve ancak bilinçaltı düşüncelerin olumlu ya da olumsuz olarak yön vermesi psikolojinin gelişim alanında kanıtlanmış bir husustur.
Beyinsel fonksiyonlar olarak bilinç ve bilinçaltı düşüncelerin dünyanın manyetik alanı ile olan bağlantısının ve etkileşimi ile bu durum bizi insan beyni ile dünyanın manyetik alanı ile biyolojik ve matematiksel yönden de bir fonksiyonel ilişkisinin olması gerektiğine kadar götürür. Bu açıklamaların biyolojik karşılığı Multiple Skleroz olarak bilinen merkezi sinir sistemine bağlı iltihap hastalığına yakalanma riskinin dünyanın değişik bölgelerinde az veya çok olması bu duruma örnek olarak verilebilir. Matematiksel karşılığını ise dünyanın çevresinin uzunluğunun ışık hızına bölünmesi ile çıkan değerin insan beyninin en iyi düşünme frekansı olan ‘alfa’ frekansının 7.83 Hertz değerine çok yakın bir değer olmasından anlayabiliriz. Bu frekans değerine Schumann Rezonans Frekansı denilir. (Bkz. Aşağıdaki resim)
Tıpkı göçmen kuşlar, deniz kaplumbağaları, kelebek ve balıkların beyinlerinin dünyanın manyetik alanından etkilenerek yönlerini bulması gibi insan beyninin de bu manyetik alan ile sürekli etkileşim içinde bulunuyor olması insanda beyinsel fonksiyonlarını atomik kalkan içindeki eterik bedenin astral beden olarak kozmolojik etkileşme olarak dünya manyetik alanının beyni ne kadar etkilediği ile ilgili bir olaydır.
İnsan sağlığının göstergesi olarak atomik kalkan içindeki eterik beden yorgunluk, stres ve hastalıkların göstergesi olarak vücudu bir kalkan gibi sararken, aura ise dış etkilere karşı geçirgen olması veya olmaması olarak insanın ruh halinin olumlu veya olumsuz olarak korunmasını sağlar. Auranın geçirgenliği ise insan psikolojisinin zaafiyeti olarak oraya çıkar.
Bütün bunlarla birlikte kozmik olarak alınan güneş ışınlarının içindeki yedi rengin insan vücudundaki aura olarak tezahür etmesi bir renk skalası olarak vücudu sarmalayan bir kafes gibidir. Matematiksel olarak kırmızı bir auranın frekans değeri 400-480 Terahertz iken çivit mavisi renk ağırlıklı bir aura ise 620-670 Terahertz kadar titreşime sahiptir. Diğer bir deyişle kırmızı ağırlıklı bir aura saniyede 480.000.000.000.000 kez titreşirken çivit mavisi bir aura ise saniyede 670.000.000.000.000 kez titreşir. Elektromanyetik tayfın (spektrum) üst sınırına kadar yaklaşan renk skalasındaki en yüksek olan mor rengi ise sezgiyi ön plana alan ve empatik olma yeteneklerinin artışı anlamına gelir.
Şüphesiz ki yüz okuma, beden dili ve aura ile birlikte insanları tam anlama ya da duygusal zekayı tanımlıyor olsa da burada en önemli husus insan ilişkilerinde görülemeyen auranın pozitif ya da negatifliği ya da kırılganlığı ilişkinin akıbetini belirleyen en önemli husus olarak görülür. Kirlian fotoğrafları ile çekilmiş aşağıdaki resimlerin birincisinde kırık bir aura, ikincisinde sağlıklı bir insanın aurasının görünümü, üçüncüsünde ise ateşli bir hasta profilli bir insanın dağılmış bir aura ile temsil edilmektedir.
Geçirgen bir aura topraklanarak geçirgen olmayan bir duruma yani düzgün bir aura haline getirilebilir. Bunun çeşitli yöntemleri arasında üzerinde kök ve kalp çakrası etkili siyah turmalin, dumanlı kuvars, hematit ve şeffaf kuvars taşları bulunan kristal aura bilekliği olabildiği gibi içeriğinde vanilya (plafinola) ve Eugenia Caryophyllus (Karanfil) Çiçek Yağı bulunan aura ‘topraklama’ sprey ürünleri de kullanılabilir.
Auranın bu şekilde düzenli hale getirilmesi bütün bu önlemlerin yanında fiziksel olarak düzenli egzersiz yapmaktan geçtiğinin ise hiç unutulmaması gerekiyor.
ARKEOTEKNO
[1] https://www.melbournearthritis.com.au/blog/what-if-we-could-measure-your-energy-field-20094.html
[2] https://www.marieclaire.com.tr/aura-renginizi-mini-bir-test-ile-bulun/
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın