TÜRKLERİN M.Ö. 5. YÜZYILA KADAR UZANAN 'AZUK' İLE İMTİHANI

Türk tarihinde Orhun Yazıtları olarak bilinen Tonyukuk, Kültigin, Bilge Kağan Yazıtları 1250 yıl önce yazılmıştı. İlk Türk yazısının kullanıldığı Türkçe olan bu anıtlardan da önce m.ö. 500 veya 550 yıllarına tarihlenen aynı Türk runik harfleri ile ile Tutankamon’un mezarında bulunan altınlardan sonra en fazla altın bulunan bir mezar, Kazakistan’ın başkenti Alma Ata ile Issık Gölü arasındaki bir köyde bulunmuştu.

Türkçe bir kelime olan Eski adından evrilerek Esik adı verilen bu köyde yapılan kazıda üzerinde runik alfabesi ile yazılmış bir tabak bulunmuştu. Tabaktaki bu yazı Türk runik alfabesi ile Olcas Süleymanov, Akişev-Mahmudov, Janos Harmatta ve Kazak Türkolog Altay Sersenuli Amanjolov tarafından okunmuştu. Günümüzde ‘altın elbiseli adam’ olarak da adlandırılan bu buluntu mezarda bulunan mezardaki tabak üzerinde

‘[AĞA, SANA, (BU) OCAK! YABANCI (DİZ) ÇÖK! HALKTA AZIK (BOL OLSUN)!]’

cümlesindeki harfler Göktürk veya Orhun alfabesi denilen Türkçe ile yazılmış olduğu Amanjolov tarafından okunmuştu.

Altın Elbiseli Adam ile birlikte bulunan tabağın arkasındaki yazının Türk runik alfabesi ile okunuşundaki yaklaşım cümle içinde geçen ‘azuk’ kelimesinin günümüz Türkçesi ile ‘yiyecek, azık’ anlamına gelmesi ile ‘halkın daha çok gıda ve besine ulaşması’ nasihatı ile kadim Türkçe dilinin konuşma ve yazım dili olarak Sakalar ve Hunlar tarafından da m.ö. 500 yıllarında kullanılmış olduğuna dair delil teşkil etmişti.

ARKEOTEKNO