KARGA (CORONE) VE KORONA VİRÜSÜ

 

S. Vedat Karaarslan Arkeolog- Y. Mühendis

Adını çıkardığı sesten dolayı alan 'çulluk' aynı zamanda üveyik büyüklüğünde bir su kuşu olarak bilinen 'karga' ya değişik yörelerde verilen ad 'cula' olarak kullanılır.Yavru karga ile anne ve babasının da ilgilendiği tek eşli insan beyninin anatomik yapısına oldukça benzeyen kargaların ana vatanı Avustralya kıtasıdır.

Kargalar çift olarak uçarlar ve 2 adet yumurta yapar, bunlardan bir tanesi dişi diğer erkek olur. Ancak ikisi de aynı cins olursa bu doğacak yavruların ölene kadar birlikte aynı aynı cins olarak birlikte olacaklarına delalet eder. Yavrularına en uzun süre bakan kuş türü karga olarak bilinir.  

Güvercin kur yapmanın timsali ise iki tane karganın uçtuğunu görmek aşkın gerçekleştiği bir ritüeli simgeler.Tek karga görmek uğursuzluk anlamına gelir. Bu yüzden antik Mısır yazıtlarında karga tasvirleri 'sadakat' örneği olarak yorumlanır.  

Parlak siyah başlı, boyun ve alt kısmına kadar beyaz bir gerdanı ile bilinen kargaların (corvus albus) hiçbir şekilde el ile tutulamayacak bir hayvan olarak, gagası ile saldırması karşısında durulamayacak bir hayvandır.

Hala da yaşam alanı bulan mitolojide insanın ortalama yaşından 9 kat fazla olduğuna inanılan yaşam süresi 35 sene olan en uzun 59 yaşına kadar yaşayabilen bir kanıtı olan alaca karga cinsi, Afrika kökenli olarak bilinir ve Maasai'de insanlar bu kargayı çıkardığı sesten dolayı 'ol korrok' olarak adlandırır.

Batı dillerinde karga çıkardığı sese göre adlandırılırken Türkçe'de karga adı 'karıştırmak, yermek, kötülemek' anlamına gelen hayvanın biraz da uğursuz olduğuna inanılmasından dolayı adlandırılır. Birbirleri arasında hiyerarşik olarak saygının ön planda olduğu tespit edilen sesinin sinir bozucu özelliğine rağmen çok da kötü niyetli bir kuş olmadığını bildiğimiz bu kuşun, Gümüşhane'de açık bırakılan balkon kapısından kafeye girdiğini ve bir fanus içinde bulunan 13 süs balığını telef etmesi enterasan bir haber olmuştu. [1]

Yunus ve şempanzeler kadar bir beyin yapısına olduğu bilinen karga, kutsal kitaplarda Kabil'in Habil'i öldürmesi sonucunda kardeşinin nasıl  gömüleceğini bilemeyen Kabil'e bunu öğrenmesi için gönderilen bir hayvandır. [2] Öldürdüğü kardeşini gömmesi için Kabil'e gönderilen 2 karganın birbirleri ile kavga etmesi sonucu ölen karganın diğeri tarafından gömüldüğünü gören Kabil , insanlık tarihinin ilk ölüsü olan Habil'in nasıl gömüleceğini kargalardan öğrenir ve onu gömer. Kim bilir belki de bu hayvanın uğursuzluğunun bu tarihsel olay (kıssa) ile ilişkisi vardır.

LONDRA KULESİ KUZGUNLARI

Ünlü şair Cahit Külebi Kargalar konusunda şöyle yazar. "Zile’de çocukların cula (karga) besleme alışkanlığı vardı. Ben de bir süre besledim. Donuk kara rengi, boncuk mavisi  rengindeki gözleri ve avuç içinde sığanmış gibi duran gövdesiyle ondan günün hiçbir saatinde ayrılmazdım. Ne yedirdiğimi anımsamıyorum. Bu culaların ağzına tükürülürdü. Neye yaradığını da öğrenmedim. Öğrendimse de unuttum. Cula beslemekten amaç onu konuşturmaya alıştırmaktı. Ben de çok uğraştım. Konuşturamadım. Konuşan cula da görmedim"

Çiçero'nun 'kehanetler üzerine' adlı yapıtında sağa doğru uçan haber taşıyan kuzgun (korax) olumlu iken sola doğru uçan karga (corone) uğursuz olarak nitelendirilir. Mitolojide kuzgun'un çatallaşmış sesli olarak ötmesi yalan söylediği Apollon'un onu cezalandırması ile ilgilidir. Londra'da bir yangında ölenlerin (1666) ve yine Londra'da veba salgınından (1664-1665) ölenlerin kuzgunlar tarafından yok edilmesindeki yararları daha sonra bu hayvanların öldürülmeleri ve yok edilmelerine yol açan bir sürek avına dönüşmüştü. Buna rağmen 1944 yılında Londra Alman uçakları tarafından bombalanırken veba salgınını önleyen Londra Kulesi kuzgunları da sığınaklara götürülürdü. Bu kuzgunlar, İngiltere Kraliyet Ordusu'nda temsili olarak askere yazılırdı. Leş kargası ise 'corvus corone cornix' olarak adlandırılır. 

Kuzgun kelimesi etimolojik olarak 'kuz' gölgede kalan 'karanlık' kelimesinden gelir. Kuzu kelimesi de aynı köke dayanan 'gölgelik yerde' bekleyen 'kuz' kelimesi ile ilintilidir. Koyun ve keçilerin kuzlaması ya da doğurması da aynı köke dayanır. Kuz aynı zamanda 'gölge' ya da soğuk anlamına gelen 'kuzey' yönü ile de ilişkilidir.  

Çin'de ortaya çıkan ve yayılmaya başlayan 'Corona Virüsü' 1960 lı yıllarda ortaya çıktığı enfektif formu nedeniyle taç ya da çelenk şekline benzediği için bu ad verilmiş.

Virüsün (corona) adı beyin anatomisi insana benzeyen zeki 'karga' ların (corone) yabancı lisanlardaki etimolojik ya da semantik yönüyle de benzerlik göstermesi haksızlık olmuyor mu?.

ARKEOTEKNO 

 

[1]https://www.memurlar.net/haber/830452/kafedeki-sus-baliklarini-telef-eden-karga.html

 [2] Kur'an- ı Kerim, Maide Suresi, 31. Ayet

[3] Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü, İsmet Zeki Eyüboğlu