İNSAN BEYNİNDE HIRSIZLIĞIN YERİ VE ARKEOLOJİSİ
Literatürdeki karşılığı maddi kazanç sağlamanın dışında bir kişinin çalma ihtiyacını belirten ve normal bir hırsızlık gibi ‘theft’ kelimesi ile aynı olmamasına rağmen ‘kleptomani’ kelimesi Yunanca çalma anlamına gelen klept kökünden gelir.
Hırsızlık ve kleptomani aynı davranışı paylaşırken bu eylemlere yön veren gizli nedenler farklıdır. Kleptomani hırsızlık yapmadan önce artan bir stresin getirdiği dürtü ile kontrol edilemeyen bir çalma duygusundan sonra kişiye bir utanma, rahatlama ve suçluluk duygusu verir. İngilizcede bir başka hırsız anlamına gelen ‘burglar’ kelimesi ise Ortaçağ Latincesindeki ‘açmak’ anlamına gelen ‘burgator’ olarak kale burcu anlamına da gelen ‘burg’ kelimesinden üretilmiştir. Bir yere zorla giren anlamına gelen bu kelime kale surlarından zorla girmeye niyetli olanlar için tanımlansalar da öz Türkçe bir kelime olan ‘burmak’ fiilinden gelen ‘burgu’ ile bir ilgisi yoktur.
Birçok toplumda önü alınamayan yolsuzluk ve hırsızlığın giderek bir zevk, rahatlama ve bunun karşılığında dürtüleri kontrol etmede yetersizlik sonucu ortaya çıkan bu olaya karşılık gelen kelimenin tam kullanımı kleptomaniac olarak kullanılır. Klep kelimesi İngilizcede bazen ‘clep’ bazen de ‘klep’ olarak kullanılan bir ön ek olarak örneğin kütüphaneden kitap çalan anlamında kütüphane anlamına gelen ‘biblio’ kelimesinin son ekine gelerek bibliokleptomania olarak kullanılır.
İnsanlık tarihinde bilinen ilk yazılı kanunlar olan Sümer Lagaş Kralı reformist Urugakina 'ya ait kanunlarda m.ö. 2370 tarihinde Lagaş kentinde yaptığı reformlar ile herkese adalet getirdiğini, baskıcı memurları görevlerinden uzaklaştırdığını, dul ve yetimleri koruduğu belirtilerek hırsızlık yapanlar üzerlerine suçları yazılı taşlarla taşlanırdı. Hırsızların çaldıkları eşyalar bulunursa gerçek sahiplerine ait evin kapısına büyük bir liste haline asılarak bütün halka teşhir edilirdi. [oval levha, Kramer]
M.Ö. 2000 yıllarında kullanılan küçük bir açıklıktan düzenlenmiş su akışını işaretleyerek zamanı ölçen clepsydras adlı cihaz Mısır’dan önce Yunanistan’a sonra da Roma’ya götürülmüştü. Suyun ‘hudor’ clepsydras cihazından gizlice akması kelimenin başına gelen kaçak kelimesine karşılık olarak ‘clep’ ön eki ile kullanılmıştı. Clepsydras kelimesi daha sonra su saatlerinin adlandırılması için de kullanılmıştı. Kelimenin klept, kelpto, kleptik, clepto, clept, clepty, cleptic şeklinde kullanımları da mevcuttur.
Türkçede ‘ar’ ve ‘ır kelimeleri ‘utanma’ anlamına gelir dolayısyla ‘ırsız’ kelimesi ise ‘utanması olmayan’ 'hırsız' kelime olarak günümüz Türkçesinde kullanılır. Çalmak fiilinin kökü olan ‘çal’ kelimesi ise ‘kırsal ve çorak yer, taşlık yer’ anlamına gelir ki kelimeden üreyen ‘çalmak’ kelimesi ise ‘vurma, eğirme, dövme’ anlamına gelen kelimenin günümüze ulaşan formudur. Çalı kelimesinden adını alan çalı kuşu (regulus regulus) olarak da kökünde bulunan bu kelimenin anlamı Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı romanında her işi yapmaya hevesli ve cesaretli olan Feride’ye ‘çalıkuşu’ adının verilmesine nedeni olarak bilinir.
Biyolojik olarak çimlerin gen hırsızlığı yaparak kendilerini geliştirdikleri biliniyor olsa da en büyük gen hırsızının Amborella adlı bir çiçeğin olduğunu insanda hırsızlığın ya da çalmanın genetiksek bir izahının olmamasına karşın beyinde uyku, iştah zindelik gibi zindeliği veren serotonin transmitter hormonunun eksikliğinin teşhis edilmesi sonucunda ortaya çıktığı bilinen kleptomania, çalma eylemini gerçekleştirdikten sonra beyinde mutluluk hormonu olarak bilinen dopamin seviyesinin aşırı yükselmesi kişinin büyük bir haz duymasına neden olur.