ANTİK PERGAMON’UN AÇ ÖLDÜREN SUYU EFSANESİ

Antik çağlarda dünyanın en büyük kütüphanesi ve ilk hastanesinin bulunduğu Pergamon’da (Bergama) su sıkıntısı baş göstermişti.

Döneminde 200.000 kitaplık kütüphane kuran ve günümüzde parşömen olarak bilinen Pergamene Karte'yi geliştiren Pergamon kralı II. Eumene (M. Ö. 197-159) Madra Dağı’ndan su getirmek için emir verir.

Tepelere kurulu kalelere su temini Antik Çağ'da her zaman sorun teşkil ediyordu. Akropol'ün hemen yanından akan Selinus Çayı'na (Bergama Çayı) rağmen yağmur suyunu depolamak için sarnıçlar inşa edilirken daha sonraları, özellikle kuşatmalar sırasında, tepelerin yan taraflarında bulunan pınarlarla beslenen yeraltı sarnıçlarına erişimi sağlamak için genellikle tüneller kazılırdı.

FOTO: ARKEOTEKNO 

Pergamon’daki Asklepion’da sihirbaz hekimler hastalıkların tedavisi için ilaç ve otlarla birlikte çok büyük miktarda su kullanmaktaydı.  

Kralın emrinde suyu getirecek kişiye kendi kızı ile evlenmesine izin vereceği de yazılıydı.  

Ama nafile, dağdan su getirmek ve şehirde 335 metre yüksekliğinde bulunan Akropol’e bu suyu çıkarmak o kadar zordu ki .

Madra kelimesinin anlamı Anadolu’nun yerli halkı Luwilerden kalan Ma ve Adra kelimelerinde gizliydi. Adra kelimesi ana tanrıça anlamına gelirken Ma-Adra ise ana tanrıçanın erkeği anlamına gelirdi. Kelimenin kökenlerinden esinlenilerek Arabistan, Ürdün, İspanya ve Anadolu’da da birçok kentin adlandırılmasında ilham kaynağı olmuştu.

Kralın Pergamon’a su getirilmesi için verdiği emir bir müddet yerine getirilemez.

Ancak halk arasından bir genç delikanlı, Madra Dağı’ndan Pergamon’a suyu getirebileceğini söyler ve  işe koyulur.

Genç, tam yedi tam yıl uğraşır su kanallarını kurmak için.

Üç koldan 50-70 cm künk boruları eklemesiyle tam 240 bin toprak künk üzerinden suyu Pergamon kentine getirir.

Tam yedi yılın sonunda su kanallarının inşaatını bitirir. Yaptığı işi kralın kızına göstermek ister.

 

PERGAMON ŞEHRİ SU KANALI [1]  

Kız, kalenin burçlarının yanına gelir ve genci seyretmeye başlar.

Kale, 300 m yükseklikten ve denizden yaklaşık 30 km uzaklıktaki ovaya bakan kayalık bir kuleye sahipti.

Genç, kıza bakarken bir uçurumun kenarındaki kanal üzerinde akan suya;

‘tam yedi yıl beni uğraştırdın ama şimdi bir köpek gibi peşimden geliyorsun’

diye söylenir.

Ancak su ile oyun oynanamazdı. Su herşeyi hatırda tutar ve hiç unutmazdı. Dalın yaprağına küsmediği gibi su da aktığı yatağına küsmezdi. Ama genç delikanlı, suyun yatağını da değiştirmişti.

Bunları bilmeyen gencin bu sözü üzerine su, kanal üzerinden uçurumun karşı tarafına bir türlü geçmez ve direnmeye başlar. 

SU KANALINDAN KALAN TOPRAK KÜNKLER [1]  

Yatağı değişen suyun bu söz üzerine küstüğünü gören genç, birden ümitsizliğe kapılarak suyun uçurumu geçmeyeceğini anlar ve kendisini uçurumdan aşağıya atar.

Genci seyretmekte olan kralın kızı da çok üzülür ve o da kendisini kalenin burçlarından aşağıya atar.

Denilir ki yan yana gömülen kızın mezarına bir tane beyaz gül, gencin mezarına ise bir tane kırmızı gül dikilir.

Yine denilir ki Pergamon’a 240 bin toprak künk üzerinden akan su, bu gülleri sulayarak akarmış.

ARKEOTEKNO

[1] http://boulderlibrary.net/water-engineering-in-ancient-civilizations-5-000-years-of-history/the-water-delivery-system-of-pergamon-the-first-large-forced-main.html

[2] Pergammon (Bergama) 2014 yılında Dünya Kültür Miras Listesine girdi.

[3] Antik adı Pindasos olan Madra Dağı, Balıkesir ilinin İvrindiHavranBurhaniyeGömeç ve Ayvalık ilçeleri ile İzmir ilinin Bergama ilçesi topraklarında yer alır.