KAYIP UYGARLIKLAR LULLUBİLER VE KASSİTLER
Anadolu Hititleri Telepinu Fermanı dokümanlarında yazıldığı şekliyle I. Hattuşuli zamanında (m.ö.1650-1500) doğu sınırlarından çok saldırgan bir Hurri topluluğu ile baş etmeye çalışıyordu. Bu Hurri toplulukları daha sonraki yıllarda Fırat Nehri içinde giderek sistematik bir şekilde Mitanni toplulukları haline gelmiş olsa da her iki topluluğun Arrapha (bugünkü Kerkük) beyliği olarak Nuzi‘de yerleşik olduklarını Hurrilerin adlandırdığı Nuzu ya da Akkadca (m.ö.2334- 2154) Gasur Höyük olarak da bilinen Yorgan Tepe, höyük kazılarından anlaşılıyor.
Kuzey Mezopotamya halkı Hurriler, m.ö. 2. binin ilk çeyreğinde Asur’u işgal ederek günümüzde Kerkük olarak bilinen bu kente Nuzu adını vermişti. Kentin adı daha sonraki dönemlerde Arappha olarak adlandırılmıştı.
İngiliz ajanı çöl kraliçesi lakaplı Gethrude Bell, 1925 yılında Bağdat pazarlarında ilk kez daha çok Nuzi olarak bilinen bu yerleşime ait tabletlerin satılmakta olduğunu görmüştü.[1] Yorgan Tepe höyüğünün daha çok toplumun önde gelenlerine ait olan bu tabletler, saray ve mabetlerde bulunmuş Akkadca dilinde yazılmış ancak üzerindeki isimlerin Hurrice yazıldığı tabletlerdi.
Arrapha ya da Kerkük’ün ilk yazılı belgeleri Yeni Sümer kralları dönemine kadar uzanır. Akkad Kralı Naram-Sin döneminde (m. ö. 2335-2135) Hurri kökenli dağ savaşçısı olarak bilinen Lullubiler, Arrapha’ya saldırmışlardı.
Lullubiler, kısa sakallı, hayvan postu giymiş ve saçları uzun ve örgülü olarak stellerde tasvir edilirlerdi. Akkad Kralı Sargon’un torunu Naram-Sin Lullubileri yenmişti ve bunu bir stel üzerine çizdirdiği tasvir ile ölümsüzleştirmişti.
NARAM-SİN ‘İN AYAKLARININ ALTINDA LULLUBİLER
Azerbaycan’ın güneyinde Urmiye gölü kıyılarında m.ö.3. bin - 2. bin arasında ortaya çıkan Elam kökenli oldukları bilinen Lullubiler, Gutiler ve Su gibi topluluklar ile birlikte yaşıyorlardı. Lullubiler daha geç dönemlerde m. ö. 2300 yılında bir devlet kurmuşlardı.
Lullubiler Hurrilerin en güçlü düşmanı olurken Nullatum kelimesi Nuzi Hurrilerinden Akkad’lara daha sonra ise Urartu diline ‘düşman’ olarak geçmişti. Sümerce de ‘lu-lu’ ‘adam, insan’ anlamına gelirken ‘lu-lul’ ‘düşman’ ve ‘yalancı’ anlamına gelirdi.
Lullubi topluğu içinde birbirleri ile akraba olan Guti, Turukki ve Subartu kabileleri de vardı ve Lullubi kelimesinden üretilen ‘lullu’ kelimesi bütün coğrafyaya ‘düşman’ olarak yayılarak Orta Asya’da çingeneler için de bu kelime kullanılmaya başlanmıştı.